Sana diyorlar ki!
Sen olaylara hep müspet bakıyorsun.
Araştırıyor sonra fikrini söylüyorsun.
Fikrini söylerken bile, ifrat ve tefrit yerine vasatı seçiyorsun.
Olayların sıcaklığı insanları yanıltabiliyor. Olaylara başıyla sonu arasına dikkat ederek yaklaşıyorsun.
Her kişi ile diyalog kuruyorsun. Fakat yaklaşım hepsine farklı...
Kişilerin hal ve ahvalinden anlıyorsun.
Davranışların hep müspet, adama doğru veya yanlışı varsa önce güven veriyor. Sonrada diyeceğini diyorsun.
Bezende 'her doğru her yerde söylenmez' dersin.
Ama karşındakini üzmeden haşlarsın.
Sonra nasihate başlarsın.
Yanlış anlama kendime söylüyorum diye.
İşi hikâye boyutuna taşır, olayları bildiğini karşıya hissettirir. Olaylara göre mesajını verirsin.
Bazen dedem anlatmıştı, bazen babam anlatmış der. Görüşünü hikâye gibi anlatırsın.
Dışarıdan bakan seni tanımayan aksi geçimsiz bir adam zanneder.
Tanıyan ise senin çok şefkatli ve babacan olduğunu anlar.
Her olaydan ders çıkarır, bunu çaktırmadan yaşarsın.
Bulunduğun ortama girdiğinde elektrik saçarsın. İnsanları seversin yaratandan dolayı...
Hayatta müdürde olsan hep kendini memur (hadim) olarak tanıtırsın.
Davanda sadakatle ve sebatla dimdik ayaktasın.
Bazen celallensen dersin. Ben Veli Pehlivanın torunuyum.
Bazen de bize Deli Veliler derler dersin. Aslını inkâr eden haramzade dersin. Sonra bir sabun köpüğü gibi o celalli halin yumuşamış, yerini şefkat almış bir şekle girersin.
Allah’dan başkasına minnet etmez, dünyalıkları kaybettiklerini anlatarak önemsizleştirirsin.
Hayata bakışın hep müspettir. Dünya Ahiret terazisine dikkat eder. Ahiret hava yollarına bilet saatinin her an olacağı şuuru ile yaşamına devam edersin.
VUSLAT
O kaçıyor. Ben kovalıyorum.
Önceleri kaçması hoşuma gidiyor... du.
Daha hızlı kaçmasını istiyordum.
Şimdi "O" kaçtıkça "BEN" yavaşlamasını istiyorum.
Kaçan ne mi?
Ömür.
Tam sürat gidiyor.
Bir yerlere toslamadan, istikamet üzere varılması istenen yere varmak için, biraz daha dikkat etmek lazım.
Ömür sermayesini hayatın ikinci yarısında finale yakışır bir şekilde tamamlamak istiyorum...
"Vuslat" daha da yakınlaşıyor.
Not: Vuslat; kavuşma