Övünmekten hiç geri kalmıyoruz. Çanakkale şehitleri torunlayız, Osmanlı nesline bağlıyız. Allah’ın kulu O’nun resulünün ümmetiyiz. Ne kadar güzel cümlecikler öyle değil mi? Gittiğimiz hedefe yürüdüğümüz yollara bakınca her şeyin boş ve bir hiç olduğunu görüyoruz . Ömür üç gün dünya baki insan fani baki olan sadece bizi yaratan ve yaratıklar içinde akıl irade bilginin her türlüsü ile donatılan insan .
Öyle ise Rabbin en güzel bir biçimde insanı yaratmasını methetmiyoruz da insanın icadını yaratanı methü Sena etmekten geri durmuyoruz. Rab Kuranda Biz gerçekten insanı en güzel biçimde yarattık, [Tin, 95/4.] '' yarattık buyuruyor. Allah cc. Azametini bizi yaratılış biçimi ile eksiksiz bir şekilde yaratıp. İçimizi insanın Onun verdiği akıl sayesinde bu gün icat edip karşımıza sonrada bazen çaresiz kalıp içinden çıkamadığımız o makineyi imal eden insan öyle bir bilgi sayarla donatılmışız ki küçüçük aklımızla her şeyi icat edip mucidi filan insan demek ne kadar kolay. İnsan mahlûkatın şereflisi efendisi çevresine hükmeden iradesini kendi kullanan ne güzel bir varlık.
Nakış nakış işlenmiş her türlü bilgi aleti ile donatılmış bazen lider bazen alim bazen işçi velhasıl kelam vasıf ve niteliklerine göre dereceymiş insan. Hepimiz aynıyız insanız. Yaratılışımız aynı, Yaratan rab, insan şu kısacık dünyada sığmadığımız alan, paylaşamadığımız mekanlar hiç birisinde bizim değildir. Onlar bize bizi yaratan ve azim olan rab emanet olarak vermiştir. Emaneti en güzel şekilde kullanmak biz insanın görevidir. Bizler birer asker Erat olarak sadece nöbet görevlerimizi yerine getirmek için varız.
Biz insan olarak Allah’ın huzurunda namaza duruyoruz ruküye eğildiğimizde üç defa söylediğimiz. Subhane rabbiyel azim. “Büyük olan Allah (rabbim) her türlü kusur ve eksiklikten uzaktır” İnsan yaratılan ise kusur ve hatalarla doludur. Bunlardan arınınız kul olmak, günahlardan arınmış bir olarak yaşamak bizim en güzel görevimizdir. O nu inkâr Etsek de O vardır ve bakidir zerre zarar vermemiz mümkün değildir. Küfür ve delalet içinde olan biz yaratılan kullarız.
Öyle ise nereye gidiyor nasıl yaşamaya çalışıyoruz. Nesiller bozuk örf adet töre yok olmuş. Düğünlerimiz şatafat gösteriler ile dolmuş cenazemize saygımız kalmamış. Düzen bozuk çark dönmez olmuş. Büyük küçük kalmamış toplumda yaşlıların yeri yok. Ebeveynler tanınmaz olmuş. Moda diye girmişiz bataklıkların içine, kızlarımız çıplak moda yüzünden ne hallere gelmişiz. Bir defalıktan ne olur demişiz defalar kesilmemiş.
Bir defaların sonu gelmez olmuş. Nerden geldik, nette gidiyoruz. Geldiğini yer belli hedefini belli öyle ise bir can önce özümüze dönelim. Eyvah demek bize bir şey vermez. Evvelimiz toprak sonumuz toprak. Kula kulluk yaraşır gerisi boş. Sağlıcakla kalın, Esin olun.