Çabucak köşe dönenler.

Kul hakkıyla Zengin olanlar.

Yetimin malıyla doyanlar.

Fakirin aşında gözü olanlar.

Gerçekten dindarlar mı?

Bunlar “Kul hakkıyla karşıma gelmeyin” sözleri etrafımızda bir değer olarak yaşanıyor mu?

Yoksa bir slogan gibi konuşulan alışkanlık haline gelmiş bir söz mü, dersiniz.

Kul hakkı ağızlarda sakız gibi çiğnenir olmuş.

Gerçekten kul hakkı bir değer olarak yaşıyor olsalar.

Ülkede rüşvet alınıp verilir mi, hak yenir mi,

İnsanların birbirini kazıklamadığı bir toplum olması gerekirken.

Bunlar ne garip dindar oldular, yalan söyler, kazık atar ve hak yerler.

Ama bunlar dürüstlüğü de dillerinden hiç düşürmezler.

Örneğin, rüşvet verme de ve almada üzerlerine yok.

Ve bunu herkes biliyor.

Rüşvet alanların ve verenlerin çoğu camide en önderler.

Hac ibadeti için sıraya girmeden seyyah olarak giderler.

Bunlar islam kimliği taşır.

Birde bunların arasında hakkını helal etmekle ilgili konuşanlar var ya!

Yüce Allah’ın “karşıma kul hakkıyla çıkmayın,” sözlerini .

Bu istismarcıları söyler. .

Çünkü toplumda inanırmış gibi konuşmaya önem veremler o kadar çok ki.

Bunlar konuştukları gibi yaşamaya önem vermezler.

Çünkü bunlar Kuran’ın emrinden, Hz.Muhammed (s.a.v ) ahlakından uzak yaşayan geleneksel dinin dindarları.

Yaşamlarına uydurdukları dinin dindarlarında yalan da var, kul Hakkı’da var, rüşvette var.

Bunlar bol haramlı dinin namazlı, abdestli, tesbihli, seccadeli geleneksel dindarları.

Bugün ülkenin hali bu dostlar.