Benim çocukluğumda bir hareket vardı

İnsanlar çalışmaktan fırsat bulamazdı

Sabah evden çıkar kağnıyla ya da at arabasıyla

İnsanlar gece geç saatlerde dönerdi evlere

Çiftçilik bugün ki gibi 3-4 gün değildi

Baharla başlar güzün sön günlerine kadar devam ederdi.

Kadınlar bahçe bağ sebze işleri ile meşgul olurlardı

Sabahtan başlardı. Tan yeri ağarmadan gün ışımadan

Evdeki hayvanlar yemlenecek, sağılacak çobana katılacak

Evde hiç avare bir kalmazdı. Herkesin bir işi vardı.

Çocuklar okula, okuldan gelince verilen bir yumuşa koşardı

Gündüz yaşlılar adeta evde nöbetçi kalırlardı.

Herkesin bir uğraşı vardı.

Sabahtan akşama dolu dolu bir günün arkasından akşam evde toplanılır. Büyükler saygı edep içerisinde dinlenilirdi.

Köyde köy odaları vardı. Köylü ile görüşmek isteyen akşam yorgunluğu atmak isteyen köy odalarına giderdi. Orada büyükler anlatır gençler dersler alırdı. Birde ikram buğday kavurması, nohut kavurması yanında iki bisküvi arası lokum varsa o gün bayram edilirdi. Gençler buradaki büyüklere hizmet etmek için adeta birbirleri ile yarışırdı.

Köyün işleri oralarda görüşülürdü. Hatta evleneceklere ev yapacaklara orada karar verilirdi. Bir yardımlaşma kültürü vardı. Zengin fakir ayırımı yoktu. Aradaki mesafeler çok yakındı.

Kadınlar saygıdan erkeklerin önünden geçmezlerdi. Köyün genç hanımları çocukta olsa ağabey abla derler gelinlik yaparlardı.

Çalışmak insanları bedenen yorsa da ruhen diri ve canlıydı.

Genç erkekler kaç dönüm ekin biçtiğini anlatırdı. Kimi 8 lik tırpan kimi 10 luk tırpan numaralar değişebilir. Tönge ile ekin biçerdi. Desteler yeğin ya da yığın yapılırdı. Daha sonra harman yerine taşınırdı. Emek bol mahsul bereketli olurdu. Bir buğday tanesi toprakla buluştuktan değirmene gidene kadar bir çaba emek gayret vardı. Bazen yetiştiremeyenlere komşuya yardıma koşulurdu. Yardımlaşma ile herkesin işi görülürdü.

Kadınlar işten fırsat buldukça senede 2-3 gün kendine ekmek ederdi. Burada para geçmezdi. Herkes herkese yardıma koşardı. Para pul yoktu ama huzur vardı. Herkes imkânları ölçüsünde yaşamına devam ederdi.

Ya sonra…