19 Nisan 1938'de Kırşehir'in Kaman ilçesinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem, büyük bir yıkıma yol açtı. Bu deprem, 149 kişinin yaşamını yitirmesine ve 3860 binanın hasar görmesine sebep oldu. Yıllar sonra dahi bu tür felaketlerden alınması gereken dersler ve yapılan iyileştirmeler, deprem hazırlıklarının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
O gün Kaman, büyük bir doğal afetle sarsıldı. Saatler 19.04'ü gösterdiğinde, yerin altından gelen şiddetli sarsıntılar, ilçeyi adeta yerle bir etti. Toprak, 149 insanı yuttu ve binlerce yapıyı kullanılamaz hale getirdi. Deprem, hem maddi hem de manevi olarak derin izler bıraktı ve birçok aileyi perişan etti.
"1938 Kaman depremi, bölge halkının unutamadığı bir felakettir. Ancak bu acı tecrübe, bize afetlere daha hazırlıklı olmanın önemini de öğretti," diyen bir tarihçi, dönemin zorluklarını ve alınan dersleri anlatıyor.Depremden sonra, yerel ve ulusal düzeyde pek çok yardım seferberliği düzenlendi. Hasar gören yapılar için restorasyon ve güçlendirme çalışmaları başlatıldı, afet yönetimine dair stratejiler geliştirildi. Bu süreç, Türkiye'nin afet yönetimi alanında önemli adımlar atmasına olanak sağladı.
1938 Kaman depremi, Türkiye'nin deprem yönetim ve hazırlık süreçlerinde bir dönüm noktası oldu. Bu felaket, afetlere karşı alınması gereken önlemlerin ve yapıların dayanıklılığının artırılmasının ne kadar hayati olduğunu gözler önüne serdi. Deprem, aynı zamanda afet bilincinin ve eğitiminin toplumda daha fazla yaygınlaştırılması gerektiğini de gösterdi.Bugün, 1938 depremi, Türkiye'de afet yönetim politikalarının şekillenmesinde önemli bir örnek teşkil etmekte. Geçmişten alınan dersler ve yapılan iyileştirmeler, olası gelecek afetlere karşı daha iyi bir hazırlık yapılmasını sağlıyor.