İlk yazımızda Propaganda ve Halkla İlişkilerin öneminden bahsederek bu konuya devam edeceğimizi belirtmiştik. Önceki yazılarımızı okumayanlar için bir hatırlatma yapmak istiyorum. Yazımıza halkla ilişkilerin tanımını yaparak başlayalım H. İlişkiler “İçinde bulunduğu toplumun ve özellikle ilişki içinde olduğu hedef kitlenin özlem ve özelliklerini tanımak ve bu arada firmanın izlediği politika ve uygulamalarını halkla çok yönlü olarak çeşitli iletişim araçlarını kullanarak yansıtan bir bilim dalıdır. Üniversitede Halkla İlişkiler hocam Alaeddin ASNA (Burada hocamdan biraz bahsetmek istiyorum. Ülkemizde halkla ilişkiler konusunda ilk halkla ilişkiler kitabını yazan ve öneminden bahseden kişidir. 2015 Yılında genç denecek bir yaşta kaybettik. Kendisini tanımaktan ve hocam olmasından dolayı ayrıca onur duyuyorum. Allah rahmet etsin) H. İlişkileri kısaca, halkın çok hoşlandığı şeyleri çok yapmak, hoşlanmadığı şeyleri hiç yapmamak olarak tanımlardı. Önceki yazılarımızda Halkla İlişkilerin önemini vurgulamıştık. Bugünkü yazımıza yine Üniversiteden hocam rahmetli Prof. Dr.Alaeddin Asna’nın bu konuda yazmış olduğu eserinden alıntılar yaparak bugün, “Halkla İlişkiler’de hedef kitle yani kişi, toplum ve kurumları konu edineceğim.
Karşımızdaki ilk hedefin insan olduğu açıltır; İnanç, kolay inana, cimri, çömer, akıllı, anlayışsız, okumuş, aydın insan vs. İşte hedef olarak alınan en basit birimin çeşitli özellikleri, hedefi, bu basit birimden daha karmaşık hale sokar. Yani birimleri çoğaltırsak özellikler artacak ve karmaşıklaşalacaktır. Biliyoruz ki, en küçük toplum ailedir. Gelirlerine, eğitimlerine, sosyal yaşantılarına, oturdukları evlere, zamanlarını geçirdiklerine göre vs. aileri de sınıflandırmaya kalkarsak, daha çeşitli sorunlarla karşılaşabiriz. Hele hedef kitleyi daha da genişlettiğimiz, örneğin bir fabrikadaki işçileri, bir gazetenin okuyucularını, evlerinde çamaşır, bulaşık makinası olanları, bir kentin ve bir ülkenin tüm kadınlarını, bir kentte ve bir ülkede oy verme hakkı olan tüm insanları vs, vs. ele aldığımız zaman, konunun ne büyük karmaşıklık göstereceğini kolayca anlayabiliriz.
O halde tanıtma mesajlarının anlaşılabilmesi ve etkili olabilmesi için hedef kitleyi bilmek ve özelliklerini öğrenmek, Halkla İlişkiler’in temel sorunlarından biridir. Burada araştırma işlemi büyük rol oynamaktadır.
Çeşitli hedefler üzerinde ayrıntılı olarak durulabilir, farklı özellikler taşıyan hedefler için nasıl bir uygulama yapacağımızı düşünebiliriz. Tanıtacağımız konulara göre hedeflerinde değişmesi doğaldır. Bir radyo istasyonu için yapılacak tanıtma kampanyasının hedfiyle, sıtma savaş kampanyasının hedefleri farklıdır. Spor toto için hazırlana bir kampanya ile yemeklerde margarin yağı kullanılması için hazırlanan kampanyanın hedefleri değişiktir. Hedef elli lükişik bir kitle, ya da bütün toplum olabilir. O halde elimizdeki her konu, değişik bir hedefi, değişik bir programı ortaya çıkaracaktır.
RAHATSIZLIĞIMDAN DOLAYI YAZILARIMA BİR SÜRE ARA VERMEK ZORUNDA KALACAĞIM. BİR İKİ AY SONRA İNŞALLAH YAZILARIMA DEVAM ETMEYE ÇALIŞACAĞIM B. GÜNGÖR