Şehirleri yönetenler vardır!
Seçilmişler ve atanmışlar…
İnsanların en çok kullanıldığı atıldığı horlandığı yok sayıldığı menfaatçiler yuvasına dönmüş olan yerlerin en başında siyaset geliyor.
İnsanların kendi menfaati için her şeyi yapabildiğini ne kadar çirkinleşe bildiğini görmek ve o menfaati için sizi nasıl satabildiğini başka bir yerde görmezsiniz bunun için siyasetin içinde olmanız gerekiyor.
Siyaset; kelimesinin sözlük anlamı egemen olmak ve yönetmektir.
Devletin idari alanda yürüttüğü faaliyetlerin tamamına siyaset denir.
Devleti idare etmek için faaliyetleri yönetenler;
Bunlara yetkiyi halk veriyor yani sizler.
Verdiğiniz bu yetkiyi yandaşlığa adamcılıma torpile döndürdüklerin de kıyamet o zaman kopuyor.
Liyakat olmayınca her şey estek köstek gidiyor yanlış oluyor tutmuyor dene yanıl yönetimiyle yapılan çalışmalardan verim alınamıyor.
Terzinin elindeki makasla git saç kes dersen gider o terzi adamın kulağını keser.
Ne anlar saç kesmekten.
Şuanda da aynı durumdayız.
İş ehline verilmiyor.
İşin ehli olan ise bir kenarda bekletiliyor…
Liyakatin yerini partili, yandaş, Candaş almış durumda.
Tanıdık ve hatır işi diye ehli olmayanı hak etmediği işe memur kılma...
Yönetenler yönetilenlerin seçtikleri olsa da gücü kendilerinde görürler.
Vekil olduklarını unutup asıl gibi konuşurlar yaşarlar.
Birde seçilmişlerin atadıkları vardır bunlar devletin temsilcisiyiz derler fakat hiçte devlet gibi olmazlar.
Seçilmişlerin emrinde çıkmazlar.
Halkın hizmetkârı deseniz de hiçte öyle olmazlar.
Asılında seçilmiş ve atanmışlar halkın evlatları değil mi?
İktidarların atamış olduğu atanmışlar siyasilerin emriyle alınıyorlar.
Liyakat gözetilmez iktidara yakınsanız iktidarda dayınız, seçilmişlerde yakınız varsa, her kurumun başına atanırsınız.
Her birey kişisel, siyasi görüşü ile kendisini yönetenlere dair tercihte bulunur ve yarınlara dair hizmet bekler.
Birde millet adına kamu düzenini sağlayan atanmışlar vardır.
Türkiye’de bürokrat-siyasetçiler arasındaki kavgalar her zaman olmuştur.
Görevini yapan, kamu yararını gözeten, yasalar çerçevesinde iş yapan bürokratlar pek sevilmezler.
Bugün ilimizde kurumlarda müdür kıyımı yaşanıyor.
Siyasileri hoş tutmayan müdürler uzaklaştırılıyor.
Bir yılı doldurmayan kurum müdürler görevden alınıyor.
Bu ise ilimizde son yıllarda sık yaşanır oldu.
İlimize atanmış müdürler tam alışıyor işe başlıyor bir karar nameyle görevinde anlıyor ya bir başka ile yâda Ankara’ya.
Bu ise gönül şehrimize büyük zarar veriyor.
Bahsetmiş olduğum gibi ilimize gelen kurum müdürleri koltuğun oturuyor etrafı, daireyi tanıyım derken yolun açık olsun seni alıyoruz deniyor.
Atanmış müdürler işlerinin ehli değilse bu il acemi eğitim alını mı?
Gönül Şehrinin geleceği için atanmış bürokratların üç beş yıl kalması gerekiyor.
Kurumunu şehri ve hizmet alanlarını tanıyıp iş yapmamakta olan müdürler neden alınıyor.
Bunun bir açıklaması ve cevabı var mı?
Atanmış müdürlerin ilimize ve kurumuna bir uygunsuzluğu varsa alınmalı.
İktidar Ak parti atanmış müdürlerde Ak partinin atamış olduğu müdürler değil mi?
Ne oluyor da bir yıl olmadan görevden alınıyor.
Bu alınmaların ilimize faydası değil zararı olmakta.
Ne hikmetse çalışan müdürler ya eleştirinin odağı olurlar, ya da görevlerinden alınırlar...
Bu nedenle atanmışlarla seçilmişler arasındaki kavga hep devam eder.
Ne olursa olsun, bürokrat mevzuata bağlı halkın çıkarını her zaman koruyacak, yasalar çerçevesinde atanmışlara sahip çıkılmalı.
İyi bir bürokrat her zaman gücün yanında değil halkının yanında olandır ..
GÖNÜL ŞEHRİNE MÜDÜR DAYANMIYOR
Zafer Çam
Yorumlar
Basın İlan Kurumu
Trend Haberler
Kırşehir’de şok v*fat
42 yaşında kalp krizi geçirdi
Ulukan, Mekke'de defnedilecek
Arslan, sevenlerini yas boğdu
Eğitim camiası yasta
Mustafa Ardıç, eşini kaybetti
ASGARİ ÜCRETTEN MEMNUN MUSUNUZ?
Ankete Katıl