Kırşehir'de Mila Danışmalık Merkezi'nde görev yapan Dil ve Konuşma Terapisti Dr. Yusuf Mehmet Demirel, dil gelişiminin bireyin zihinsel, sosyokültürel ve akademik anlamda ilerlemesini desteklediğini vurguladı. Dr. Demirel, ekran maruziyetinin tek başına olmasa bile, diğer bozukluklarla birleştiğinde dil ve konuşma bozukluklarına yol açabileceğine dikkat çekti.

Tatbikat gerçeği aratmadı Tatbikat gerçeği aratmadı

Dr. Demirel, çocukların büyüme döneminde dil ve konuşma bozukluklarının önemli bir yer tuttuğunu ifade etti. Terapi yöntemlerinin her bireyin ihtiyaçlarına uygun olarak çeşitlenmesi gerektiğini belirterek, kişiye özel çözümler sunulmasının önemini vurguladı. Ayrıca, konuşma bozukluklarının tek bir nedene bağlı olmadığını dile getirdi. Dr. Demirel, kekemelik, hızlı bozuk konuşma, otizm ve down sendromlu bireylerin dil ve konuşma becerilerinin geliştirilmesinde dil terapistlerinin rolünün büyük olduğunu belirtti. Ayrıca, zihinsel engelli bireyler için dil gelişimi ve çiğneme, yutma gibi konularda da tedavilerin sürdüğünü açıkladı.

Ekran maruziyetinin, özellikle çocuklarda dil gelişimini olumsuz etkileyebileceğini belirten Dr. Demirel, ekranların bireyi sosyal çevresinden kopararak dil öğrenimini zorlaştırdığını söyledi. Dilin, sosyal etkileşimle öğrenildiğini vurgulayan Dr. Demirel, ekran maruziyetinin azaltılmasının önemine dikkat çekti.

ERKEN MÜDAHALENİN ÖNEMİ

Erken değerlendirmenin ve tanı koymanın, dil ve konuşma terapisi sürecinde kritik bir rol oynadığını belirten Dr. Demirel, doğum öncesi ve sonrası bilgilerin değerlendirilmesinin yanı sıra, aile geçmişindeki benzer bozuklukların da göz önünde bulundurulduğunu ifade etti. Erken müdahale ile dil ve konuşma bozukluklarının daha etkin bir şekilde tedavi edilebileceğini vurguladı.

Muhabir: Aynur Bayrak