Sinop’un tek cazgırı olan 59 yaşındaki Yaşar Kırbıyık, yerine 21 yaşındaki oğlu Duhan Kırbıyık’ı yetiştiriyor. Cazgırlığın bir sanat olduğunu belirten Yaşar Kırbıyık, “1994 yılına kadar güreş yaptım. Daha sonra Allah bana cazgırlığı nasip etti. 30 yıldır bu meydanlarda cazgırlık yapıyorum. 30 yıldır güreş meydanlarına pehlivanlarımızı salıyoruz, güreştiriyoruz. Ben Sinop’un tek cazgırıyım. Kemal diye bir arkadaşımız var. Ben de Sinop’un cazgırıyım diyor ama onun lisansında İstanbul bölgesi cazgırı yazıyor. Benim lisansımda ise Sinop bölgesi cazgırı yazıyor. Türkiye’de toplam 47 tane cazgırımız vardı. Şükrü Kayabaş, cazgırımız bıraktığı için 46 cazgır kaldı. Bu meslek bir meziyet, bir sanat, bir yetenek. Doğaçlama yapabilme yeteneği. Ezber gücünün olması gereken bir sanat. Hitap etme sanatını bilmen gerekiyor. Bir de güzel konuşma yeteneği ve diksiyon meselesi. Bugün burada oğlumu ilk defa cazgırlığa başlattım. Bizim geleneksel güreş federasyonumuzun gerek başkanı, gerek genel sekreteri ’içinizden eleman yetiştirmiyor musunuz, artık yetiştirin’ diyor. Yaşımız 60 oldu. 60 sene daha bu meydanlarda olma şansımız yok. Onun için bugün oğlumla siftah ettik. İnşallah daha iyisi olacak” diye konuştu.
Yaşar Kırbıyık’ın oğlu Duhan Kırbıyık ise “Aktif güreş hayatım halen devam ediyor. Aynı zamanda babamın izinden gelmeye çalışıyorum. Bu mesleği elimden geldiği kadar devam ettirmek için uğraşıyorum. Ata sporumuz daha iyi yerlere gelsin, cazgırlıkta daha iyi yerlere gelelim, güreşlerimiz daha çok olsun diye mücadelemizi veriyoruz. Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Başkanlığımız ve hocalarımız bize çok destek çıkıyor. Biz gerek federasyonumuz gerekse hocalarımıza buradan çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.