Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), sosyal iletişim ve davranışlarda zorluklarla karakterize edilen nörogelişimsel bir bozukluktur. Son yıllarda, dünya genelinde otizm teşhisi konulan çocukların sayısında belirgin bir artış gözlemlenmiştir. Bu artışın nedenleri arasında tanı kriterlerinin genişlemesi, farkındalığın artması ve genetik ile çevresel faktörlerin etkileşimi bulunmaktadır. Erken tanı ve müdahalenin önemine dikkat çeken Kırşehir'de Mila Danışmalık Merkezi'nde hizmet veren Dil ve Konuşma Terapisti Dr. Yusuf Mehmet Demirel, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) hakkında bilinmesi gerekenlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Kırşehir'de Mila Danışmanlık Merkezi'nde hizmet veren Dil ve Konuşma Terapisti Dr. Yusuf Mehmet Demirel, otizmin erken tanısının ve müdahalesinin önemine dikkat çekti. Dr. Demirel, otizm belirtilerinin erken dönemde fark edilmesinin, çocukların gelişim sürecine olumlu katkılar sağladığını belirti. Özellikle konuşma gecikmesi gibi belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Demirel, erken müdahalenin çocukların sosyal ve iletişim becerilerini geliştirmede kritik bir rol oynadığını ifade etti.
KONUŞMA GECİKMESİ VE AİLELERİN ROLÜ
Dr. Demirel, OSB’de sıkça görülen belirtilerden biri olan konuşma gecikmesine dikkat çekerek, birçok aile, çocuğun geç konuşmasının genetik olduğunu düşünerek, "Babası, halası, amcası, teyzesi de geç konuştu. Bunun kuzeni de böyleydi" diyerek, çocuğun bir uzmana gösterilmesini erteleyebiliyor. Ancak, bu gecikmeler otizmin tanılanma sürecini de olumsuz etkileyebilir. Dr. Demirel, ailelerin bu belirtileri ciddiye alarak, bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına başvurmaları gerektiğini vurguladı.
ERKEN MÜDAHALE VE ÖZEL EĞİTİM PROGRAMLARI
Erken dönemde otizm teşhisi konulan çocuklar için özel eğitim programlarının önemi büyüktür. Erken müdahale, çocukların sosyal, iletişim ve davranışsal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bu süreçte, ailelerin de eğitime katılması ve çocuklarına destek olmaları, tedavi sürecinin başarısını artırmaktadır. Dr. Demirel, otizmli çocukların topluma daha iyi entegre olabilmeleri için erken müdahale programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
Dr. Demirel, otizmin erken tanı ve müdahale ile kontrol altına alınabileceğini, bu sayede çocukların daha bağımsız ve üretken bireyler olarak topluma katılabileceklerini ifade etti. Erken tanı konulan çocuklar, doğru eğitim ve terapilerle potansiyellerini en üst seviyeye çıkarabilirler. Bu nedenle, ailelerin ve eğitimcilerin otizm konusunda bilinçli olmaları ve gerekli adımları atmaları büyük önem taşımaktadır.