Efsane Ozanımız Neşet Ertaş’ın çocukları babalarının hakkını savunmak için adalet mücadelesi veriyorlar. Türk Halk Müziği'nin en büyük ozanlarından Neşet Ertaş'ın ailesi, yapımcı Mustafa Uslu ile davalık olmuşlardı. İddiaya göre Neşet Ertaş'ın hayat hikayesini anlatan film için aile üyelerinden izin alınmamıştı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 'Kişilik haklarına saldırının önlenmesi' konulu davada Neşet Ertaş'ın çocukları avukatları ile beraber katıldılar ancak davalı Mustafa Uslu katılmadı.
43.üncü Asliye Hukuk mahkemesinde görülecek davaya çok sayıda Avukat müdahil olarak gelmişti. Destek amaçlı olarak başta Üstadın kadim dostu Bayram Bilge Tokel, Türkiye’nin en eski 3.üncü Kamu Yararına Kurulmuş Derneği olan Kırşehir Öğrenim Gençliğine Yardım Derneği İstanbul Başkanı ve ayni zamanda İstanbul Mucurlular Derneği Başkanı Emekli Albay Tahir Canatan ile Mucurlular Derneği Başkan Yardımcısı Süreyya Öztürk, Esenler Kırşehirliler Derneği Başkanı Ramazan Doğan, Dünya Kırşehirliler Derneği Başkanı Ünal Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Miniatürk Müdürü Ayşe Çağlayan ile çok sayıda Avukat, vatandaş ve basın mensubu katılım sağladı.
Mahkeme çıkışında Aile Avukatı Uğur Çapkın bir açıklama yaparak mahkemenin 16 Aralık tarihine ertelendiğini bildirdi. “Garip Bülbül” isimli filmin sadece para kazanma amaçlı olarak, ailesinden izin alınmadan, kanunlara aykırı olarak vizyona sokularak oldu bittiye getirilmek istendiğini, bunu birkaç kez deneme yaptıklarını ama başaramayacaklarını söyledi.
“Mahkemenin seyrinden umutlu musunuz” şeklindeki soruya son derece umutlu olduklarını, “Berlin’de Hakimler olur da Çağlayan’da olmaz mı?” diye cevap veren Çapkın, adaletin mutlaka yerine geleceğini bildirmiştir. Neşet Ertaş’ın ailesinden izin alınmadığını belirten Çapkın, Erol Parlak’ın kitap yazmak için kanser hastalığının dördüncü devresinde, ölmeden 22 gün, hasta haneye kaldırılmadan 6 gün önce Üstadın evine noter götürülerek, doktor raporu olmadan imza attırıldığını söyleyerek, o iznin geçersiz olduğunu belirtmiş; o konunun da ayrı bir dava konusu olduğunu belirtmiştir. Filmde bir çok olayın ve karakterin gerçek dışı olduğunu, doğruları aksettirmediğini söyledi.
Daha sonra Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş babasına böyle tekliflerin geldiğini, ancak kabul etmediğini, kendilerine de gelen teklifleri kabul etmediklerini, babasının kendilerine film yapılmaması yönünde vasiyeti olduğunu dile getirdi. Belgesel yapımlarına izin verdiklerini de söyleyen Ertaş, belgesellerde babasının gerçek sesi ve sazının olduğunu, karakterlerin de gerçek olduğunu dile getirerek, kitapların okunmaması, belgesellerin de fazla seyredilmemesi nedeniyle rant amaçlı film yaptıklarını, kendilerinden izin almadıklarını söyledi. Bir sürü yalan yanlış hikayelerin anlatıldığı filmin kalıcı olması nedeniyle nesillere Neşet Ertaş’ın doğru bir şekilde aktarılamayacağını söyleyen Ertaş, babasının filmlere karşı olduğu için birçok şirketten teklif gelmesine rağmen kendilerinin kabul etmediğini, o şirketlerin de saygı göstererek gittiklerini, ancak bu şirketin saygı göstermediğini belirtti.
Ayni şekilde kızları Döne ve Canan Ertaş da verdikleri demeçte, bu filmden çok rahatsız olduklarını ve babalarının vasiyetini yerine getirmek için sonuna kadar mücadele edeceklerini bildirdi.
Son olarak da Üstadın Kadim dostu Bayram Bilge Tokel de bir demeç vererek Neşet Ertaş’ın film çekilmesine karşı olduğunu herkesin bildiğini, kendisinin Almanya’ya giderek belgesini çekmek istemesine rağmen belgesele bile izin vermediğini, kendisinin üstadı ikna edebilmek için tam bir hafta uğraştığını söyleyerek çekilen bu filmin gerçekleri yansıtmadığı gibi, hukuka ve ahlaka da aykırı olduğunu dile getirdi. Şimdi gözler 16 Aralık’ta verilecek mahkeme kararına çevrildi.