Kırşehir başta olmak üzere çok sayıda ilde çocuk gelişimine dair tüm alanlarda uzman Simge Çelik Korkmaz, Memleket Haber Portalına özel röportajlar verdi. Korkmaz, çocuklar sıkça görülen bazı durumlara değinerek, “saldırganlık” problemi konusundan bahsetti.
Saldırganlık başkalarını inciten ya da incitebilecek her türlü davranış olduğunu ifade eden Simge Çelik Korkmaz, “Saldırgan çocuk, akranları ve çevresindeki yetişkinler tarafından sağlıklı ve uyumlu ilişkiler kurmakta zorluk yaşarlar. Gergin, geçimsiz, kavgacı ve sinirli olurlar. Öfkelidirler ve karşı gelme eğilimleri içerisindedirler. Ebeveynlerinin koymuş oldukları sınırlara uymak istemezler. Otoriteyi reddetmeye meyillidirler.” dedi.
ÇOCUĞUM NEDEN SALDIRGAN DAVRANIŞLAR SERGİLİYOR?
Bazı çocuklar neden saldırgan davranışlar sergiliyor? Sorusuna da açıklık getiren Korkmaz, “İçsel ve dışsal engellenmeler çocukta öfkeyi oluştururken daha sonraki boyutta karşımıza saldırgan davranışlar olarak çıkmaktadır. Engelleme ne kadar erken yaşta başlarsa saldırgan davranışlar da o kadar fazla olur. Ebeveynlerin sert, baskıcı uyum içinde olmaları, çocuğun benliğini zedeleyici sözler kullanmaları, suçlayıcı tavır içinde olmaları saldırganlık davranışının artmasına neden olur.
Çocukların ilk sosyalleştiği alan ailedir ve en başta aile bireylerini daha sonra akranlarını ve öğretmenlerini rol model alır. Son yıllarda teknolojinin hayatımızın içine derinlemesine girmesiyle birlikte izledikleri çizgi film kahramanları, oynadıkları vurdulu kırdılı teknolojik oyunlar da sebepler arasındadır.
Diğer bir faktörde çocuğun dil gelişiminin geri olmasından kaynaklı kendini ifade edememesidir. Kendini ifade edemeyen çocuk öfkelenir, öfke ise artış gösterip saldırganlığın ortaya çıkmasına neden olur. Kendini ifade edemeyen çocuklarda vurma, itme, ısırma, tekmeleme gibi davranışlar oldukça sık görülür.
Çocuklar dikkat çekmek için de saldırgan davranışlarda bulunabilir. Çocukla nasıl ilgilenildiğinin onun için önemi yoktur. Önemli olan çevresindekilerin dikkatini çekmektir. Saldırgan davranışlar sergileyen bir çocuk bu şekilde çevresindekilerinin dikkatini çekmişse bu davranışına devam edecektir.
Beyin zedelenmesi, zeka düzeyi düşüklüğü, tiroidin fazla çalışması gibi nedenler de çocukta saldırganlığın artmasına sebep olur. Çocuk dürtülerini kontrol altına alamaz.
Parçalanmış ailelerin çocuklarında da saldırganlık davranışları görülür. Erkekler fiziksel olarak saldırganlık gösterirken, kızlar ise sözel saldırı yapma eğiliminde olurlar.
SALDIRGAN ÇOCUK;
Sevilmediğini düşünür. Benlik algısı olumsuz yönde etkilenmiştir. İtilen, aşağılanan bir birey olarak kendini nitelendirir. Öz güven duygusu gelişmemiştir. Bu sebeple de bedensel gücüyle kendini ortaya koymaya çalışırlar.
SALDIRGAN DAVRANIŞLARIN 6-7 YAŞLARINA DOĞRU AZALMASI BEKLENİR
Çocuk sosyalleştikçe saldırgan davranışların azalması beklenir. 6-7 yaşından sora azalma olmaz ise davranış bozukluğu olarak nitelendirilir. Eğer saldırganlık kişinin kendisine yönelikse ileriki zamanlarda depresyona, intihara; dışarıya yönelikse çatışma ve cinayete neden olur. Uzman tedavisi gerektirir.
NE YAPMALIYIZ?
-Örnek davranışlar sergilemeli, saldırgan davranışları yapmamalısınız. Kesinlikle çocuğunuza vurmamalısınız.
-Çocuğunuzu iyi tanımalı, hangi durumda saldırgan davranışlar sergilediğini gözlemlemeli ve nedenleri ortadan kaldırmalısınız.
-Emir cümleleri kurmamalısınız.
-‘’Yapma’’, ‘’İtme’’, ‘’Tekmeleme’’ gibi sözlerle çocuğu çok fazla uyarana maruz bırakmamalısınız.
-Cezanın hiçbir sorunu çözmeyeceğini unutmamalısınız, bu yüzden cezalandırmamalısınız.
-Olumsuz davranışlarına odaklanıp, çocuğun benlik algısına zarar vermemelisiniz.
-Olumlu davranışlarını görüp, onaylamalısınız.
-Saldırgan davranışlarda isteğini kesinlikle yerine getirmemelisiniz.
-Saldırgan görüntü ve olaylardan uzak tutmalısınız.
-Çocuğu rahatlatacak aktivitelere yönlendirmelisiniz. “ dedi.
