Teknoparklar, akademi ve sanayi dünyası arasında bir köprü görevi görerek, ülkelerin inovatif ve teknoloji tabanlı üretimini simgeliyor. Üniversitelerdeki teorik bilginin, sanayinin pratik tecrübesiyle buluşması ile ortaya çıkan bu entegrasyon, ekonomik anlamda yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesine olanak tanıyor.
Üniversiteler ve sanayi el ele
Üniversitelerde bulunan teknoparklar, sadece akademik dünyaya değil, aynı zamanda sanayi sektörüne, STK’lara ve kamu kurumlarına da açık olmalıdır. Rektör Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil ve ekibi, teknopark süreçleri ve bu süreçlerin sanayi ile entegrasyonu hakkında bilgi almak üzere Ostim Teknik Üniversitesi'ni ziyaret etti.
“Tüm sanayi kurumlarının, STK’ların, kamu kurum ve kuruluşlarının ortak akılla ‘Teknopark’ süreçlerine katılması gerekiyor.”
Ahiliğin teknoparklara katkısı
Ostim Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, ahiliğin merkezinin Kırşehir olduğunu ve Ostim sanayisinin bu kültür ile şekillendiğini belirtti. Ahiliğin iş ahlakı ve bilimde ekip çalışmasını vurgulayan prensiplerine işaret eden Rektör Karahocagil, teknoparkların halkla ve sanayiciyle iç içe olma imkanını, ahiliğin öğretileri ışığında bulacağını vurguladı.
Bilgi paylaşımı ve iş birliği
Ziyaret kapsamında iki üniversite arasında AR-GE çalışmaları, inovasyon altyapıları, girişimcilik ekosistemi ve mevcut uygulamalar üzerine kapsamlı bir bilgi paylaşımı gerçekleştirildi. İki rektör de, ahiliğin iş ahlakının ve bilimsel çalışmanın ekip işi olduğuna olan inancın, üniversitelerin teknoparklardaki rolünü ve iş birliğini şekillendireceği görüşünü paylaştılar.
Geleceğin inovatif üretim merkezleri: Teknoparklar
Teknoparklar, üniversitelerdeki bilimsel bilgi birikimini sanayi ile buluşturarak, ülkelerin ekonomisine inovatif ve yüksek teknolojili ürünlerle katkıda bulunan merkezler olarak öne çıkıyor. Gerek Ostim Teknik Üniversitesi gerekse diğer üniversiteler, teknoparklarını sanayi ile entegre ederek, bilgi ve tecrübenin sinerjisiyle ülke ekonomisine katkıda bulunuyorlar.