Siyasi partilerin aday listelerinin yol açtığı artçı depremler sürüyor.
Yerini beğenmeyenler istifa ederken tansiyonu yükselten açıklamalar da geliyor.
Kimi yeri beğenmiyor kimleri yerinde durmuyor.
Kimleri seçim derdinde her ayak oyunlarını görüyor.
Kimleri depremin yarsını sarmaya uğraşıyor.
Kimleri ekonomiden geçim derdinde inliyor.
Aday olunca listenin başında olacağım diyenler
Aday olup seni oraya koyan irade sen değilsin.
Beni niye birinci sıraya koymadın diye kızıyorsunuz.
Yine sizleri sıraya koymayan irade senin liderin genel başkanlar değil mi?
Partiler içinde yer beğenilmiyor.
Yer beğenmeyenle istifa ediyor.
Partisine küsüyor.
Ben neden birinci sıraya gelmedim diyor.
Senin Ankara’da dayın yoksa Kırşehir ne yapsın.
Ak partinin adayı nasıl olsa benim yerim hazır diyor.
CHP’liler küskün duruyor.
İYİ partililer dargın bekliyor.
MHP bizim tuzumuz kuru der gibi duruyor.
Ak parti malum her dönem olduğu gibi temayül yoklaması yaptı, yine her dönem olduğu gibi temayül sonuçlarına uyulmadığı görüşü hâkim.
Beklentisi yüksek adaylıklar vardı, listede yer bulunamayışı sonrası derin kırgınlıklar yaşanmakta deniyor.
Her zaman olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) resmen AK Parti'nin ekmeğine yağ süren bir liste çıkardı...
Her iki aday aynı aşiretten olması CHP’li seçmenleri derinden üzmekte deniyor.
Yılların partisi CHP neden aynı aşiretten iki adayı koydu diye kızan CHP’lileri görüyorum.
İYİ Parti açıklanan liste sonuçlarını büyük kırgınlıklar ile karşılamış ve genel merkezin bu tavrı adaylarını üzmüş görünüyor.
Uzun süre Kırşehir siyasetinde yetişmiş adayı ikinci sıraya koyması seçmenlerini üzmüş.
Sıralama üzerinde yerini beğenmeyen, bu açıdan da alınganlık hali doğmuş oluyor.
Birçok adaylar istifa etiklerini basında okuyoruz.
MHP, beklenilen adaylık listesi çok önceden oluşturdu.
Yöntem her zaman olduğu gibi genel merkez iradesiyle tayin edildi. Şimdilik Şehirde geçmiş yıllardaki seçimlerde olduğu gibi hiç seçim havası yok.
Otuz günden aşağıya doğru geliyor ilerleyen günlerde heyecan artacak dense de ben çok görmüyorum.
Seçilmesi garanti olan adayların göstermelik seçim çalışmalarıyla günlerini geçirerek on dört Mayısı bekleyecekler gibi gözüküyor.
Bunun böyle olacağını önceki seçimlerden biliyoruz.
Listelerde seçilemeyecek yerlerde olanların seçmene ulaşmak gibi bir çabası da olmayacak.
Aday gösterilmeyenlerde partilerine yakın durmayacak.