Bir kadın, bir şehir, kendi işinin patronu olma hikayesi. Sema Aydın’ın hayatı, hobi olarak başladığı şapka dikme işinde yaşadığı dönüm noktası ile bir başka yöne çevrildi. Ancak bu başarı, sabır ve azimle geldi.
Kırşehirli esnaf Sema Aydın, evindeki boş vakitlerini değerlendirme amacıyla tarıma yönelik sanatsal çalışmalara başladı. Penye kumaşlardan şapka dikimi ile işe başlayan Aydın, zaman içinde artan müşteri portföyüyle adından söz ettirmeye başladı ve bu süreç, onun kendi iş yerini açmasına kadar gelişti.
“Sakin bir yaşamım içerisinde kendimi iş dünyasında buldum. Çalışma hayatımın en güzel yönü sevdiğim işi yapmak ve severek yaptığım işte Kırşehir’de başarıya ulaşmak beni işime daha da bağlıyor.”
Çeşitli ürünlerle zenginleşen ürün gamı
Aydın, işini daha da büyüterek, kişiye özel baskı, nakış, kapı süsü, doğum günü malzemeleri, gelin buketi ve tacı, kırlent ve runner, boyunluk, bere, bone, çeyiz ve bohça süsleme, hediyelik tasarım, logusa tacı ve terliği, bebek tulum süsleme, ahşap lambalı süsleme gibi bir dizi ürünle müşterilerine farklı alternatifler sunmaya başladı.
Bu ürünlerle sadece Kırşehir’de değil, belki de Türkiye genelinde bir marka olma yolunda ilerleyen Aydın, aldığı olumlu tepkilerle motive oluyor ve kendi hayal dünyasını müşterileri ile buluşturmayı sürdürüyor.
"Kadın İsterse Başarır"
Sema Aydın, kadınların istediklerinde başarılı olabileceklerine dair güçlü bir örnek teşkil ediyor. O, hayalini kurduğu işte büyüyerek çalışmalarının meyvesini topluyor ve bu süreci, kendi azmi ile kazandığını belirtiyor.
Aydın, tüm kadınlara umut olacak şekilde şunları dile getiriyor:
“Kadın isterse başarırı sözünün gerçeğini yaşayarak gördüm ve uyguladım. Şimdi iş yerimi büyüterek çalışmalarımdaki başarımın meyvesini topluyorum. Buradan tüm kadınlara şunu söylemek istiyorum; hiçbir şey için umutsuz olmayın. Hayal edildiğinde yolun yarısını geçmiş oluyorsunuz.”
Sema Aydın’ın hikayesi, tüm kadınlara, aslında tüm bireylere, azimle ve sevgiyle yapılan işin mutlaka karşılık bulacağının canlı bir kanıtı olarak duruyor karşımızda. O, sadece kendi hayatını değil, dokunduğu tüm yaşamları da olumlu anlamda etkileyerek, umut olmaya devam ediyor.