Zafer Çam

Bu aday adaylığı hareketliliğinin nedeni herkesçe malum.

Ahi kutlamalarında siyasetinin nabzının tutulduğu meydanda oturmuş çay içiyorduk.

Dışardan içerden karış arkadaşlarla sohbet etmekteydik.

Gündemimiz ahi kutlamaları olsa da konu döndü dolaştı belediye seçimlerine geldi.

Laf dönüp dolaşıp aday adaylarının çokluğuna geldi.

Her seçim öncesi olan bir durum.

Siyasi partilerde hareketlilik başlar.

Bırakın başkan olması, aday dahi gösterilmeyen isimler partilere koşuyor.

Memurundan işçisine, mevcut başkanından geçmişte millet milletvekili yapmışlara, emeklisinden işsizine, çaycısından çorbacısına herkes başkan, encümen, muhtar olma hayali ile yanıp tutuşuyor.

Veya belki aday gösterilirim hesabıyla geziyor.

Tabi şan, şöhret, makam mevki veya daha fazla imtiyaz için aday adayı olanlar da yok değil.

Özellikle iktidar partisine daha çok ilgi oluyor.

Ne de olsa iktidar imkânları daha fazla.

Olmayacağını bile bile bu yarışa katılanların tek derdi öne çıkmak iktidar pastasın da pay almak.

Hayaller çantada keklik.

Anlatacağım yaşanmış gerçek bir olay.

Bir arkadaşım anlatmıştı;

Anadolu yiğidi geçmiş yıllarda bağımsız milletvekilliği için adaylığını koyar.

Aday adaylığı ile uğraşmaz direk aday olarak oy pusulasındaki yerini alır.

Seçim çalışmalarını sürdürürken yolu bir köye düşer.

Orada birisi kinayeli olarak bağımsız vekilimize takılır.

“Boşuna adaylığını koydun, kimse seni tanımıyor, oy vermez” der.

Bunun üzerine biraz alınan ama beli etmeyen bağımsız milletvekili namzedimiz, kendisine söylenen lafın altında kalmaz.

“Milletvekili seçilmezsem de adım radyoda okunacak ve herkes beni tanıyacak.

Bu bana yeter” diye lafı yapıştırır.

O seçimde ne kadar oy aldığı bilinmez ama.

Ama seçim akşamı partilerin ve milletvekillerinin aldıkları oy oranları radyo anons edilir.

Her defasında bağımsız adayımızın adı radyoda aldığı oy oranıyla birlikte zikredilir.

O zaman cesaret edip bağımsız adaylığını göstermiş ve adını radyoda duyurmayı başarmış.

Çünkü çoğu aday gösterilmeyeceğini biliyor.

O yüzden aday adaylığı sürecinde ne kadar tanınırlarsa o kadar iyi onlar için.

Aday gösterilemeyeceklerini biliyorlar, ama aday adaylığı onlar için bir fırsat.

Yoksa nasıl kendilerini tanıtacaklar, hangi sıfatlarla parti logolu fotoğraflarını paylaşırlardı.

Bakın bugün aday adayları görülmeye başladılar.

Protokollerde yer edinmekteler.

Düğünlerde nikâh şahitleri oluyorlar.

Cenazelerde ön saflardalar yer alıyorlar.

Seçimlere ne kaldı.