Bir Kırşehirli'nin gözünden, yıllar öncesine dayanan anıları ve modern yaşamın getirdiği değişiklikleri anlatan bu hikaye, geçmiş ile şimdiki zaman arasındaki bağları sorguluyor.
Hikayenin başlangıcı, çeyizle gelen saten yorganlara ve onların yerini alan hafif yorgan ve nevresimlere odaklanıyor. "
Üstümüzde kilolarca yorgan olmadan, değiştirirken bin tane düğme iliklemeden hayat çok daha kolay.
" ifadesi, modern yaşamın getirdiği kolaylıkları ve geçmişin ağırlıklarını sembolize ediyor.
Kırşehir'in ruhu
Yazarın yorgancı gibi esnaf dükkanlarını ziyaret etmesi ve onlara duyduğu sevgi, Kırşehir'in geleneksel işletmelerinin ruhunu ve değerini ortaya koyuyor. "
Dua edeyim bir de... Böyle tek tük kalan 'sahici' dükkanlar, ekmek kapıları hep açık olsun bizlere..
" ifadesi, bu küçük işletmelerin toplumsal ve kültürel önemini vurguluyor.
Muhabir: Aynur Bayrak