Kırşehir'in Kuruağıl köyünde, yer altı sularının çekilmesiyle birçok bölge zorluk yaşarken, bu köy su kaynakları konusunda şanslı. Köy, derin kuyular sayesinde su sorununu çözse de, ağır elektrik faturalarıyla başa çıkmakta güçlük çekiyor. Pancar ve mısır üretimiyle ekonomiye büyük katkı sağlayan köy, su faturalarını ödemekte zorlanıyor. Bu durum, köyün bereketli toprakları ve su bolluğu ile elektrik faturası yükü arasında nasıl bir denge kuruyor ve çiftçileri nasıl etkiliyor?
Kuruağıl köyü, su kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak tarım alanında önemli bir üretim gerçekleştiriyor. Tahıl, pancar ve mısır üretimine ağırlık veren köy, bu sayede ekonomiye büyük katkı sağlıyor. Ancak, bu üretimin sürdürülebilirliği, yüksek elektrik faturaları ile tehdit altında. Köyün bu zorlukları nasıl aştığı ve su kaynaklarını nasıl yönettiği merak konusu.
Köy muhtarı Mehmet Çelik'in belirttiğine göre, köy suyun bol olduğu bu bölgede 24 saat çalışan su dinamoları nedeniyle aylık 70-80 milyar elektrik faturasıyla karşı karşıya. Bu durum, çiftçilerin ekonomisini olumsuz etkiliyor. Elektrik faturalarının yükü, köydeki tarımsal faaliyetlerin ve çiftçilerin gelirlerinin ne ölçüde etkilendiğini gösteriyor. Peki, bu ekonomik zorluklarla nasıl başa çıkılıyor ve köyün geleceği için ne gibi çözüm yolları aranıyor?
Kuruağıl Köyü Muhtarı Mehmet Çelik, "Su sorunumuz yok, ancak elektrik faturaları çiftçilerimizi zorluyor. Yapılan emek gözükmezken, faturalar belimizi büküyor"dedi.
Kuruağıl köyünün bu zorlukları, Türkiye'de tarım sektörünün karşı karşıya olduğu genel sorunları ve çiftçilerin ekonomik sıkıntılarını yansıtıyor. Bu durum, köyün ve genel olarak tarım sektörünün geleceği için önemli bir ders niteliğinde.