Tarihi, zaferlerle dolu milletimiz, her türlü yokluğa ve imkânsızlığa rağmen yürüttüğü iman, vatan, istiklal ve istikbal mücadelesini 30 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz ile kesin bir zaferle sonuçlandırmıştır.
Büyük Taarruz zaferiyle, Anadolu’daki varlığımıza göz diken emperyalist güçler, millet olmanın bilinci, coşku ve kararlılığı karşısında eşsiz bir mağlubiyete uğramış, tarih bir kez daha milletimizin şahlanışına şahit olmuştur.
Ağustos ayındaki zaferler zincirimizin bu son halkası, milletimizin vatanını, istiklal ve istikbalini ne pahasına olursa olsun koruma konusundaki kararlılığını ortaya koyduğu büyük sembollerinden biri, emperyalist işgalci orduların vatan topraklarından kesin olarak sökülüp atıldığının tescilidir.
Şanlı tarihimizin Malazgirt’ten Mohaç’a, Çanakkale’den Dumlupınar’a zaferleri kader kılan silsilesi, millet olarak esareti reddeden, özgürlüğü karakter edinen ruhumuzla bağlantılıdır. Hiç eksilmeden, zayıflamadan devam eden aynı ruh ve heyecan, yeni zaferlerin de kaynağı ve ilhamı olacaktır.
Yaşadığımız çağın icaplarına uygun olarak, cephede zaferler kazanmak kadar o zaferleri bilgiyle, sanatla, teknolojiyle hak edilmiş ve kalıcı medeniyet değerine dönüştürmek de çok önemlidir. Bu amaçla, modern zamanların ekonomiden üretime, eğitimden teknolojiye bütün alanlarında iddialı olmak için başarılarımızı kurumsallaştırmalıyız. Bu amaç, kuşkusuz millî değer ve tarih şuuruna sahip, düşünen, ekip çalışmasıyla yeni arayışlara yönelebilen, ufuk sahibi, medeni ve insani değerleri bünyesinde mezcetmiş insan yetiştirmeyi gaye edinen bir eğitim sistemiyle mümkündür.
Eğitim-Bir-Sen olarak, 101. yılında milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor, bu vatanı korumak için canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, minnet ve duayla anıyoruz. ( HABER MERKEZİ)