Son 22 yılda 18 kez değişen, bilgi çağında bilgisiz gençlerin yetişmesi için her şeyin yapıldığı, dinselleştirme çabalarının alabildiğine yoğun şekilde devam ettiği, tarikatların, cemaatlerin tekeline bırakılması için protokollerin imzalandığı sistem içerisinde tamamladığımız eğitim öğretim yılımızın sonunda sınavlar, sınav sonuçları, tercihler, okul aramalar gibi karmaşanın sanırım sonuna geldik. Çocuk ve gençlerimiz uzun tatil dönemine girecekler.
Huzur içerisinde girebilirler, sağlam kafayla tatil yapabilirler ise.
Niye böyle karamsar bir tablo ile başladım. Doğrusunu isterseniz bende pek bilmiyorum. Sanırım izlediğim programlar, okuduğum yazılar, dinlediğim gençler ve ailelerinin söylemleri beni de karamsar yaptı. Etrafıma bakıyorum mutlu-mesut, hayatından memnun kimse yok. Herkes kendince dertli, herkes kendince sıkıntılı. Hani bir türkü vardı “Herkesin bir derdi var, benimki daha beter” diye. Aynen öyle ne yazık ki. Neyse konudan uzaklaşıyorum. Asıl konumuza dönelim.
Sınav maratonları sona erdi. Şimdi Üniversite tercih dönemindeyiz. 2 Ağustosta sona erecek. Milyonlarca gencimiz geleceklerini yönlendirecek eğitim için en iyi tercihi yapmanın telaşı içindeler. Ailelerde aynı durumda, hatta ailelerde daha büyük bir telaş var. Yavruların yapacakları tercihler onlarında hayatlarını doğrudan etkileyecek. Başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK ne demiş;
“ Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.”
Bunun üzerine söz söylenir mi. Ailelerin telaşı da bu yüzden. Yavrularına iyi bir geleceği inşa etme telaşında herkes. Birde olayın ekonomik boyutu var ki dokunma gitsin. O konu başlı başına bir dert, başlı başına bir sıkıntı ve en önemlilerinin başında geliyor. Olumsuz ekonomik şartlar yüzünden tercih dahi yapamayan, yapamayacak olan, geleceği yok olmaya mahkum edilecek binlerce gencimiz var ülkemizde. Yazarken bile benim içim acıyor değerli okurlarım. Televizyonlarda tercih yapma telaşı içindeki gençleri gördükçe, dinledikçe ruhunuz sıkılıyor. Gelecek için umut veren çok az gencimiz var ne yazık ki.
Sevgili gençler;
Başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK “Bütün ümidim gençliktedir.” Demiş ve Cumhuriyeti sizlere emanet etmiş.
Bütün eksikliklere, olumsuzluklara rağmen geleceğe sıkı sıkı sarılın. Gelecekten ümitsiz olmayın. Geleceği kurtaracak yine sizlersiniz. Sizlere olan güvemizi boşa çıkarmayın. Bu gün yapacağınız tercih hem sizin hem de ülkemizin geleceği için çok önemli. Tercihlerinizi yaparken mutlaka istek, yetenek ve becerilerinize göre hedeflerinizi belirleyin. Hata yapmamaya özen gösterin. Mutlaka ama mutlaka uzman görüşlerine kulak verin, öğretmenlerinize sorun, yardım ve destek alın.
“YANLIŞ TRENLE DOĞRU YERE GİDİLMEZ”
Bugünden yapacağınız tercih, atacağınız adımlar, bineceğiniz Tren sizi doğru yere götürsün. Götürsün ki sizlerin ve ülkemizin geleceği aydınlık olsun. Geleceğinizi, geleceğimizi tesadüflere bırakmayın.
Bu konuda son söz yine Başöğretmenden:
Bakın Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ne diyor.
"Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz."
Her şey düzelir, düzeltiriz, düzeltirsiniz. Cumhuriyet sizlere, Eğitimle her şey olabilirsiniz diyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sizlere emaneti Demokratik Laik Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak, sizlerin omuzlarında yükselmeye devam edecektir
Haydi bakalım.
Galın sağlıcakla.