Çıkar, menfaat ve cüzdan terazisi ağır basar olmuş.
Vicdan terazisi bozulursa gerisi çorap söküğü gibi geliyor.
İnsanı insan yapan en temel unsur vicdandır.
Vicdan; iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt eden hassas adalet terazisidir.
Vicdan; bireyin içselleşen denge terazisidir.
Bu denge bozulmuşsa ne doğa katliamlarına ne devletin, milletin hazinesini soyanlara, ne domuzluk yapanlara, ne kadın cinayetlerine, ne çocuk tecavüzlerine, ne vatan hainliği yapan bireyler ses çıkarır!
Hak ve hukuk paylaşımında, daranın tartımında çok hassas bir dengeye sahiptir vicdan…
Bu ülkede vicdan var terazisi yok ol muş.
Her yerde terazi var tartanda ahlak kalmamış.
Teraziyi tutan el vicdansızlık ediyor.
İnsanın terazisi vicdan; devletin, iktidarın terazisi de adalettir.
Terazi her şeyi tartar, fakat asla kendini tartamaz.
Çünkü terazi doğru tartıp tartmadığını anlayamaz.
Sorumluluk terazide değil, tartıcıdadır, ailede, işletmede, devlette adaleti kim dağıtıyorsa ondadır.
Hatta kasıtlı eksik tartmalar; hileye başvurmalar, hatalar ve yanlış tartılar anlaşılmasın diye iş kantar ya da terazi ayarlarını bozmaya kadar vardırılabilir.
Vicdan terazisinin ayarı bozuksa bir insanın ondan her türlü fenalık beklenmelidir.
Bunun örneklerini çevremizde, devlet idaresinde sık olarak görmek mümkündür.
Tartının, yani yönetimin doğru ve adil olup olmadığını anlamak için, tartım yapanların, karar verenlerin değil, çevrenin ve toplumun özgür düşüncesi ve kanısı lazımdır.
Toplumun çürümüşlüğünün belirtisi, bireylerde yok olan, her türlü yanlışa ve kötülüğe ses çıkarmayan, bireydeki vicdan terazisinin denge kaybıdır!
Bir halk deyimi ile "Ayna adamın aynası değil, el adamın aynasıdır.
"Aynaya bakıp kendisiyle dürüstçe yüzleşen hiçbir kimsenin, kendisine karşı kendisini kandırması söz konusu olamaz.
Hayatın tüm yükünü sırtlayan vicdan dediğimiz şey, sürekli sınava sokan bu vicdan dediğimiz şey, bizi yanlışlardan, kötülüklerden koruduğu gibi, bize yapılmayanın başkasına yapılmasının da doğru olmayacağını hatırlatıp duran kalbimizin adalet terazisidir.
Atalarımız ne güzel söylemiş:
‘’Akıl ile vicdan arasında kalırsan; vicdanını seç.
Çünkü akıl çıkarlarımızı, vicdan ise insanlığımızı korur.
Hiç bir zaman unutulmamalıdır ki; adalet terazisinin bozulduğu yerde insanın onuru da haysiyeti de ayaklar altındadır.
Adalet yoksa vicdan yoktur, insaf yoktur, ahlak yoktur, insanlık yoktur. Adaletin sesinin çıkmadığı dünyada masum çocukların feryadı, çaresiz kalmış babaların bedduası, yüreği yanmış anaların ahı yankılanır.
Kim olursa olsun zalime karşı, hangi kimlikten olursa olsun mazlumdan yana bir tavır geliştirmek zorundayız.
Vicdan terazilerimizin bozulan ayarlarını tamir ve tashih etmek şart.
Terazinin ağır olan kefesinde olup olmamak değil mesele, adaletli tarafında olup olmadığımız.