Sağlık

Uzm. Dr. Özbay, “Her 8 kadından 1’i risk taşıyor”

Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Tıbbi Onkolog Uzm. Dr. Fatih Özbay, meme kanseri hakkında bilgi vererek, erken teşhisin önemine değindi.

Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Tıbbi Onkolog Uzm. Dr. Fatih Özbay, “ Türkiye'de meme kanseri, kadınlar arasında en yaygın görülen kanser türü olup, her 8 kadından 1’i yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski taşımaktadır” dedi.

Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Tıbbi Onkolog Uzm. Dr. Fatih Özbay, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle açıklamalarda bulundu. Dünya genelinde, meme kanseri, kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olduğuna dikkat çeken Tıbbi Onkolog Uzm. Dr. Fatih Özbay, “Her yıl yaklaşık 2,3 milyon kadına meme kanseri tanısı konulmaktadır ve bu, kadınlarda tüm kanser vakalarının yaklaşık yüzde 25’ini oluşturmaktadır. Meme kanseri, kanserden ölümlerin başlıca nedenlerinden biri olmasına rağmen, erken teşhis ve tedavi olanaklarının artmasıyla hayatta kalma oranları da önemli ölçüde iyileşmiştir.

Türkiye’de ise meme kanseri, kadınlar arasında en yaygın görülen kanser türü olup, her 8 kadından 1’i yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski taşımaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, meme kanseri kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olmasına rağmen, mamografi gibi tarama yöntemlerinin yaygınlaşması ve farkındalık kampanyaları sayesinde erken teşhis oranları artmaktadır. Erken evrede teşhis edilen vakalarda tedavi başarı oranı oldukça yüksektir.

KETEMLERDE ÜCRETSİZ TARAMA HİZMETİ BULUNUYOR

Türkiye’de meme kanseri farkındalığını artırmaya yönelik çeşitli kampanyalar düzenlenmekte ve özellikle KETEM’ler (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri) aracılığıyla ücretsiz tarama hizmetleri sunulmaktadır. 40 yaş ve üzeri kadınlar, düzenli aralıklarla mamografi çektirerek meme kanseri riskini azaltabilir ve erken teşhis sayesinde sağlıklı bir yaşam sürdürebilir” dedi.

Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Tıbbi Onkolog Uzm. Dr. Fatih Özbay, meme kanseri hakkında açıklamasına şöyle devam etti:

“Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşur. Bu hücreler genellikle bir tümör oluşturur ve bazı durumlarda vücudun diğer bölgelerine yayılabilir (metastaz). Meme kanseri, genellikle meme kanallarında veya lobüllerinde başlar ve farklı türleri bulunmaktadır. Duktal karsinom (süt kanallarında başlayan kanser) ve lobüler karsinom (süt üreten bezlerde başlayan kanser) en yaygın türleridir.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Meme kanseri genellikle erken evrede belirgin belirtiler göstermeyebilir; ancak bazı değişiklikler fark edildiğinde zaman kaybetmeden bir doktora başvurmak hayati önem taşır. Meme dokusunda ele gelen sertlik veya şişlik, meme başında ya da ciltte çekilme, meme başından kanlı veya şeffaf akıntı gelmesi, meme derisinde kızarıklık, kabuklanma veya portakal kabuğu görünümü gibi cilt değişiklikleri, memede veya koltuk altında hissedilen ağrısız kitleler meme kanserinin habercisi olabilir. Bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz vakit kaybetmeden bir sağlık uzmanına danışmalısınız. Erken teşhis, tedavi başarısını büyük ölçüde artırır, bu nedenle vücudunuzdaki değişiklikleri ciddiye alarak düzenli kontrollerinizi yaptırmak hayat kurtarıcı olabilir.

MEME KANSERİNDE ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ

Erken teşhis meme kanseri tedavisinde büyük rol oynar. Özellikle mamografi gibi tarama yöntemleri sayesinde henüz belirti göstermeyen küçük tümörler bile tespit edilebilir. Erken evrede teşhis edilen meme kanseri vakalarının yüzde 90’ından fazlasında başarılı tedavi mümkündür. Bu nedenle 40 yaş ve üzeri kadınların düzenli mamografi çektirmesi önerilir. Aile öyküsü, genetik faktörler veya diğer risk faktörleri taşıyan kadınlar daha erken yaşlarda da kontrole gidebilir.

MEME KANSERİNİN RİSK FAKTÖRLERİ

Meme kanserine yakalanma riskini artıran bazı faktörler şunlardır:

Yaş: İleri yaş meme kanseri riskini artıran en önemli faktörlerden biridir.

Aile Öyküsü: Birinci derece akrabalarda meme kanseri görülmesi, genetik yatkınlığı artırabilir.

Genetik Mutasyonlar: BRCA1 ve BRCA2 gibi gen mutasyonları meme kanseri riskini artırır.

Hormonal Faktörler: Hormon tedavileri, geç menopoz, erken adet görme gibi hormonal etkenler riski etkileyebilir.

Yaşam Tarzı: Aşırı alkol tüketimi, sigara kullanımı, yetersiz fiziksel aktivite ve sağlıksız beslenme gibi faktörler meme kanseri riskini artırabilir.

MEME KANSERİNDEN KORUNMA YOLLARI

Meme kanserinden tamamen korunmak mümkün olmasa da, risk faktörlerini azaltacak bazı adımlar atılabilir. Bunlar; Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, aşırı alkol ve sigara kullanımından kaçınmak, düzenli meme muayeneleri yaptırmak, aile geçmişinizi doktorunuzla paylaşarak risk faktörlerinizi öğrenmek.

KENDİNİZİ MUAYENE ETMENİN ÖNEMİ

Her kadının düzenli olarak kendine meme muayenesi yapması, vücudunda meydana gelebilecek değişiklikleri fark etme konusunda önemlidir. Meme dokusunda şişlik, sertlik, cilt değişiklikleri ya da meme başı akıntısı gibi belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.

FARKINDALIK, HAYAT KURTARIR!

Meme kanseri farkındalık ayı boyunca, bireysel farkındalığın artırılması ve toplumsal bilinçlenmenin sağlanması, bu hastalığın erken teşhisi ve tedavi başarısını artırabilir. Kendinize ve sevdiklerinize bu konuda dikkat etmeyi ve düzenli kontrolleri aksatmamayı hatırlatın. Unutmayın, farkında olmak ve harekete geçmek hayat kurtarır!” ( HABER MERKEZİ)