Sevgili dostlar köşemde çoğu zaman tarihimize damga vurmuş adı sanı pek bilinmeyen ya da çok az bilinen kahramanlarımıza yer verdim ve vermeye de devam ediyorum.Enver Paşa, Kuşçubaşı Eşref,İngiliz Kemal, Yahya Kaptan,Zenci Musa ve Mustafa Sagir vb yazılarımızda az da olsa Teşkilat- ı Mahsusa’dan ve Karakol Cemiyeti’nden bahsetmiştik. Bu tür hikayeleri anlatalım ki çocuklarımız, gençlerimiz Arabistanlı Lawrence hikayesi ile değil, Kuşçubaşı Eşrefler, Zenci Musalar, Topkapılı Cambaz Mehmet’ler, İngiliz Kemaller , Yahya Kaptanlar,Yeniçeri Balaban Hasanlar’ın hikayesiyle büyüsün ki tarihiyle gurur duysun.
Milli Mücadelenin adı sanı duyulmamış gizli kahramanlarından biriydi o. İyi bir istihbaratçı ve lider bir kişiliğe sahipti. İstanbul’da binlerce sivilden oluşan bıçkın bir ekibi vardı.Atatürk’ün “Göreyim Seni Cambaz Mehmet Bey” dediği biriydi Topkapılı Cambaz Mehmet. O bir Vatan Fedaisi’dir. Aslen Karadenizli olduğu bilinmektedir.
11 Temmuz 1874’te İstanbul’da doğar Topkapılı Mehmet. Haylaz bir çocuktur. Mahalle mektebinin üçüncü sınıfından ayrılır ve erken yaşta hayata atılır. Kimi zaman tulumbacılık kimi zaman külhanbeylik yapar. En önemli vasfı vatanseverliğiydi.Vatan dendi mi akan sular dururdu. 1.Dünya Savaşı başladığında ilerlemiş yaşına rağmen yerinde duramaz. Çanakkale Savaşına er olarak katılır ve orada Mustafa Kemal Paşa ile tanışır. Çanakkale Savaşları sırasında Yarbay Mustafa Kemal Bey'in birliğinde Er olarak görev yapmıştır ve savaşta gösterdiği cesaret ve başarılardan ötürü bizzat Yarbay Mustafa Kemal Bey tarafından manası "Canıyla oynamaktan korkmayan" anlamına gelen "Canbaz" lakabı verilmiştir.Mustafa Kemal’in ilgisini çeker ve bizzat Paşa tarafından çavuşluğa yükseltilir. Bu tanışma Topkapılının Mustafa Kemal Sevdasının da başlamasına vesile olur.
1921 yılı başlarında Erkân‐ı Harbiye‐i Umûmiye Reisi Fevzi Paşa, İstanbul grupları içerisinde istihbarat faaliyetleri ile ilgilenerek, yeni bir oluşum meydana getirmesi için eski Teşkilat‐ı Mahsusa Reisi ve Müdafaa‐i Milliye Teşkilatı mensuplarından Hüsamettin ERTÜRK’Ü ( Teşkilat-ı Mahsusa’nın Son Başkanıdır. Enver Paşa isimli çalışmamızda bahsetmiştik)görevlendirdi. Fevzi Paşa'nın emriyle harekete geçen Hüsamettin Bey, onunla görüşerek bu konuda onun kurduğu Şehremini Teşkilatı kadrosundan yararlanma yoluna gider. Böylece kurulan yeni grup, daha geniş ve tanınmış olan Müdafaa‐i Milliye Teşkilatı'nın yalnız baş harflerini kullanarak Mim Mim Grubu adını alır.
Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra İstanbul 13 Kasım 1918’de fiilen işgal edilir. Bunun üzerine işgale karşı birtakım gizli kuruluşlar ortaya çıkar. Karakol Cemiyeti bunlardan biridir. Topkapılı Mehmet Bey’in birkaç arkadaşı ile birlikte kurduğu Şehremini Teşkilatı da aslında Karakol Cemiyeti’ne bağlıdır. Bu durum İstanbul’un resmî işgali olan 16 Mart 1920 tarihine kadar devam eder. Teşkilatta "Demir" takma adını kullanır..
Topkapılı, Mustafa Kemal’e gönülden bağlıydı ve onunla Şişli’deki evinde görüşmüştü. Mustafa Kemal Paşa ülkeyi düşmandan kurtarmak için Anadolu’ya geçecekti. İstanbul’da gizli bir örgütlenme istiyordu. Gerekli istihbarat bilgilerini toparlayıp Anadolu’ya iletecek ve resmî olmayan yollardan silah ve mühimmat kaçırarak yine Anadolu’ya ulaştıracak güvenebileceği bir babayiğide ihtiyacı vardı. O isim Topkapılı Cambaz Mehmet’ten başkası değildi. Şişli’deki evinde ona “Göreyim seni Cambaz Mehmet Bey” demişti.