SÖZÜM ONA

Bugün 4 Haziran Uluslararası Çatışma Kurbanı Masum Çocuklar Günüymüş.
Dünya genelinde yaşanan çatışmalardan en çok çocuklar etkiliyor.
Bakmaya kıyamadığımız yavrular, savaşın ne demek olduğunu daha çocuk yaşlarında öğreniyorlar.
Yıllardır Filistinli kadınlar çocuklar bu acıyla yaşıyorlar.
Her gün yeni acı yeni katliam.
Gün geçmiyor Yahudi saldırıları karşısında çocuklar, kadınlar, mazlumlar yok olmasın,kamplara sığınıyor ama orası daha da tehlikeli .
Zalim Yahudi devleti kampları vuruyor.
Çaresiz kalmış insanlar nereye gideceğini bilmiyor.
Dünya Yahudi katliamına sesiz kalıyor.
Siyonist İsrail tarafından 2023 Ekim ayında başlatılan saldırılarda Filistin ve Gazze’de bugüne kadar on altı bin çocuğun öldürüldüğünü, vahşice katledildiğini, ailelerinden koparıldığını, yetim ve öksüz bırakıldığını görmekteyiz.
Katliam dünyanın gözleri önünde oluyor.
Birleşmiş itlerin kontrolüyle Gazze katlediliyor.
Şeytan Amerika’nın desteğiyle çocuklar ölüyor.
Sömürü Avrupa Yahudi’ye çanak tutuyor.
Küfür tek millet olmuş zulmüne devam ediyor.
Adı Müslüman ülkeler kendi iktidarlarının savaşını veriyor.
Satılmış kukla liderler koltuklarını korumak için Amerika’ya Avrupa’ya Yahudi’ye diz çöküyor.
Zalimlerin zulmü mazlum çocukları yok ediyor.
Aylarca Gazze’de Soykırım yaşanıyor
Bugün, dünya genelinde çocukların savaş ve çatışmaların yıkıcı etkilerinden korunması ve haklarının vurgulanması için Uluslararası Çatışma Kurbanı Masum Çocuklar Günü olarak anılıyor.
Üzülerek görmekteyiz ki 1982 yılından günümüze, bu kararın alınmasından bu yana neredeyse 40 yıl geçmesine rağmen değişen fazla bir şey olmamaktadır.
Yine savaşın ortasında, bombaların altında, kurşunların hedefinde çocuklar.
Ekim ayından bu yana devam eden İsrail saldırılarında, on altı bine yakın çocuk hayatını kaybetmiş ve binlercesi yaralanmıştır.
Bu acı gerçekler karşısında, Gazze’deki çocukların yaşadığı vahşeti unutmamalı ve unutturmamalıyız.
Yok, mu şu ikiyüzlü aşağılık insana benzeyen yaratıklara haddini bildirip cezalarını bu dünyada verebilecek bir devlet.
Yok, ne yazık ki maalesef kendimi uyuşturulmuş hareket kabiliyeti kısıtlanmış hissediyorum.
Kerbela ’da Allah’ın resulünün ehli beytini torunu Hz. Hüseyin ve yetmiş iki yareni abluka altın çölün ortasında, aç, susuz bırakıldığında.
Yezit ordusu tarafında şahadete yürükken etrafında camiler dolusu Hz. Muhammet sevgisi Müslümanlar gözleri açık yezit zulmünü seyretmişlerdi.
Oysa şu anda anlıyorum evet Müslümanlar iktidara, paraya, zevke mülke dünyaya meyil etmiş durumdalar.
Kâfirleri dost edinmişler Müslümanlara seyirci olmuşlar.
Kâfirin dostluğundan iktidarlarını koruyorlar.
Çıkarlarını menfaatlerini dünyalıklarını sağlama alıyorlar.
Dünyalıklarını ellerinden alınacağını düşünerek maalesef küffara karşı hareket edemez hale gelmiştir.
Ne yazık düşündükçe kendimden utanıyorum.
Rabbim bize bu zulme sessiz kaldığımız için ne ceza verecek merhametine sığınıyorum.
Allah’ım bizleri affeyle âmin.