Yazar Yaprak Karahan ile yaptığımız https://www.kirsehirmemleket.com.tr/ haber portalımız da yayınlanan Ankara Kitap Fuarına gidişi, fuara dair hisleri ve gözlemleri ile ilgili gerçekleştirdiğimiz söyleşiye kendisi sosyal medya hesabından bir mesaj yayınlayarak duygularını belirtti. Mesaj ise şu şekilde:
'' https://www.kirsehirmemleket.com.tr/ ile yaptığımız söyleşiye uygun karşıma çıkan paragrafım.
Bu yaşıma kadar okur kimliğimle hiçbir kitap fuarına gidemedim. Rabbim yazar kimliğiyle gitmeyi nasip etti çok şükür. Lakin gittiğim iki fuarda da halkımızın ekrana çıkmış kitap yazarlarına çok fazla ilgi gösterdiğini, onların( danışanlarının hayatlarını yazanların, manga diye adlandırılan serilerin, ekran yüzü olmuş tarih hocalarının, ilgi çekici psikologların...) kitaplarının çok satıldığını fark ettim. Çoğu standa insanlar aklındaki kitabı sormak için geliyordu. Keşfedilmek için önünde sıralanan çoğu kitaba bakmıyor, eline almıyor, sayfalarını yüzünde çevirmiyordu.'' dedi.
Yaprak Karahan sözlerine şu şekilde devam etti: '' Ünlülerle yakın olma ve sosyal medyada bu yakınlığını gösterme peşindeydi. Bana göre mesela, Şükrü Erbaş'ın imza kuyruğu astrolog bir kadının imza kuyruğundan az ise bir durup düşünmek lazım. Halk olarak çoğunluğumuzun tek ölçütü ekran yüzleri ve empoze popülarite gibi geldi bana. Ayrıca halkımız ünlü kişilerin yazdığı kitapları çok fazla desteklediği için edebiyat tarihine girmeye yeteneği olan ve çok fazla tanınmayan nice yazarın farkında olmadan hakkına giriyor, ipini çekiyor. Ve nice yayınevi halkımızın çoğunluğunun talep gösterdiği ile çalışmayı ekonomik koşulları göz önüne aldığından zorunluluk biliyor.''
Kıymetli edebiyat akademisyenleri var, Sezar'ın hakkini Sezar'a veriyor diyen Yaprak Karahan: '' Ama nice Sezarlar ömrü boyunca okurlarının ilgisine şahit olamadan, hak ettiği koşullara sahip olamadan ölüyor. Bu gün çok değer verdiğimiz ama hayatta olmayan Sabahattin Ali gibi, Dostoyevski gibi, Oğuz Atay gibi... Tabii ki diğer kitapları da okuyalım ama çığırdan çıkmışçasına abartıp edebiyata da zarar vermeyelim. Fuarlara ekran yüzleri değil, edebiyat ve hakiki temsilcileri damga vursun. Halkımızın çoğunluğu bu yaptığının farkına varır inşallah... Kadın programlarında sevdiği astroloğun kitabını aslında keyifle okumadığını, tamamlamadığını fark eder. Baskı sayısındaki katkısında kendini sorgular.'' diyerek sözlerini tamamladı.