SEVGİDE DENGESİZLİK

En çok şikayet ettiğimiz, eleştirdiğimiz huyların arasında gelmesinin sorumluları bizleriz.

Yönetici olacak kişi, Siyasi Parti Başkanı, Belediye Başkanı, Milletvekili, STK Başkanları, bunun kim olduğu önemli değil!
Çok aşırı ve çok fazla seviyoruz. Ya da seviyormuş gibi gösteriyoruz.
Daha makamına oturmadan, ayaklarını yerden kesiyor, kendini olağanüstü görmesini, hissetmesini sağlıyoruz.
Daha da sonra, biz bu kişileri kendini beğenmiş, egolu, kibirli, olduğunu söyleyerek “Alçak gönüllü değil!” diye eleştiriyoruz.
Küçük dağları ben yarattım havasıyla gezenlerin mimarları bizleriz.
Hele ilgiye hasret yaşamış bireyler, az bir şaşalanma gördüğü zaman kendilerini hepten kaybediyorlar.
Geldiği yeri ve konumunu unutuyorlar.
Bu kadar fazla sevmeye, yüceltilmeye, ilgiye, inanın nefis dayanmaz!
Bu tür olumsuzlukları fazlaca görmeye başladık.
Bazı haber siteleri ve gazetelerde de konuya uygun haber ve başlıklardan okuyucular da rahatsız oluyor. Bu sebepten!
Adayları, Yöneticileri yağlarken, ballarken, beklentilerinizi yüksek tutmayın!
Çünkü!
Onu ilk hatasında siz eleştirecek, tefe koyup ilk siz çalacaksınız.
Bozduğunuz karakteri ve duruşu ilk siz beğenmeyeceksiniz.
Kendi anne, baba, evladına gösterilmeyen sevgi ve muhabbet! Makamından dolayı hayatımızda ilk defa gördüğümüz kişilere göstermelerimiz, tam bir karakter bozukluğudur.
Bizlerin bu yaklaşımı yüzünden, kibir ve egosundan yanlarına yanaşamadığımız, karun diye eleştirdiklerimiz zulüm erbabı oluyorlar.
Hata yapmaz, yanlışı olmaz diye diye yaptığı doğruları da yok ediyoruz.
Çok aşırı seviyor, öyle dengesiz yüceltiyoruz ki!
Sevdiklerimizi diri diri toprağa görmüyoruz.
Geleceklerini yok edip bitiriyoruz.
Sevdiğimizi zannettiğimiz kişilere en büyük kötülüğü bizler yapıyoruz.
Ve doğru kişiler olmalarına rağmen onları sevgimizin içine zehir katıp hayatlarını karartıyoruz.
Hesap yapmaktan iş yapmaya veya dostluk kurmaya vakit bulamayanların sayısı her geçen gün artıyor.