SEÇİM ZİLİ ÇALIYOR

Seçimlerin düdüğü çalmasa da.

Meydanların seçim düğü çaldı.

Siyasi liderler meydanlarda.

Kimleri Amerika’ya el öpmeye gidiyor.

Kimileri Amerikalı sam amcalarında davetiye bekliyor.

Kimlikler Avrupa turlarına hazırlanıyor.

Yeniler, eskiler aday olmak için görücüdeler.

Kimleri altılı masada adayım demekten korkuyor.

Ortak adayları ise netleşmiyor.

Seçimler sayılı aylar kaldı.

Seçilen hiç doymuyor.

Koltuk tutkunları benim yerim belli diyor.

Beni ancak bu koltukta ya ölüm alır ya da seçim diyenlerden de geçilmiyor.

Yeter artık ben yoruldum, keseme doldurdum, arkada gelenler olsun diyen olmuyor.

Gerçi arkada gelende bunlardan farklı olmuyor.

Kırk yıldır o kadar seçilmiş gördüm yeter artık diyenleri hiç görmedim.

Ey nefis sen neymişsin diyen olmuyor.

Her seçimde bende adayım diyenlerde hiç eksik olmuyor.

Seçim nasıl bir şeyse.

Şükür Allah’a bu yaşıma kadar hiç bulaşmadım.

Bu sistemin seçilmişlerinde olmak hiç niyetinde değilim.

Şeytani siyasetin içerisinde olmaktansa uzak durmak daha hayırlı diyorum.

Ben desem de balıklama atlayanlar meydanlarda geziyor.

Günü birlik eli çantalılar görülmekte.

Şimdi çantalılar bir iki ay sonra yatılıya gelecekler ellerinde valizleriyle.

Bunlar seçimden seçim Kırşehir deler.

Önce Kırşehir’in nabzı sonar genel merkezlerin kapısı.

Nasıl birileri Amerika’ya görünmeye gidiyorsa.

Bey babalarına görüneceklerse.

Seçim yaklaştıkça Ankara genel merkezin önünde liderlerine görünmeye gidenlerinde isimleri geliyor.

Ne yapsınlar aday olmanın yolu genel merkezlerin hoş görüşçülerinde geçiyor.

Genel merkezin seçkin kadrosunun okeyini alan geliyor.

Göstereceğimiz aday şehirde nasıl biliniyor diyen olmuyor.

Liyakat aranmıyor, ne aranıyor genel merkezin atamasıyla aday olunuyor.

Bunun içinde genel merkezlerin önü, odaları, koridorları adaylarla dolup taşıyor deniyor.

İlimizde adayımsın diye sorduklarımın cevabı çok kibar.

“Aday mısınız?” dediklerimde.

Verdiği cevap.

“Bize hangi makam görev olarak verilirse yapılır” diyenler.

Görev aşkıyla yanıp tutuşanları gördükçe gözlerim doluyor.

Adayım diyenler, meydanlarda gezenler.

Sizler adaysınız da sizleri kabul eden seçmen var mı?

Gerçi bugüne kadar seçilmişlerden Kırşehir ne gördü de bugün gideceklerde görsün.

İşin ehli gitmiyor.

Genel merkezlerin atadığı el kaldır, indirler atanıyor ve sandıkta onlar gidiyor.

Halkın seçtiği adayla değil halkın önüne dayatılmış adaylar öncelikli oluyor.