Sevgili dostlar daha önce bu köşemde İtalya’daki Türk Köyü Moena, Belçika’daki Türk Köyü Faymonville ve Hollanda’daki Türk köylerini ve bu köylerin hikayesini anlatmıştım.
Şimdi Avrupa’daki bir başka Türk köyü olan Purbach Köyünü ve ilginç hikayesini anlatmaya çalışacağım.
Purbach Başkent Viyana’ya 50 km uzaklıkta bir köydür. Macaristan sınırına yakındır.Köyde bir çok yerde Türk İzlerine rastlıyoruz. Bütün bu izlerin sebebi ise II.Viyana Kuşatması sırasında cepheye gelen ama zaman içinde yaptıklarıyla herkesin gönlünü fetheden Yeniçeri Muhammed’in hikayesiyle ilgilidir. Yeniçeri Muhammed Purbach’lı Türk olarak tarihe geçmiş ve her yıl Ağustos ayında adına şenlikler düzenlenmekte ve hikâyesi halkta dilden dile dolaşmaktadır.
Turistler ise köye özellikle bu hikâyenin peşine düştükleri için gelmektedir.
Hikâyeye göre yeniçeri Muhammed kuşatma sırasında bir eve girer. Eve gelen giden olmayınca mecburen izin almadan karnını doyurur. Yemeğin de verdiği rahatlıkla içi geçen yeniçeri Muhammed yorgunluğa dayanamayıp uyuyakalır. Uyandığında ev sahibini karşısında gören yeniçeri Muhammed utancından bacaya çıkıp kaçmak ister. Bacadan kaçamayan yeniçeri Muhammed yaptığı şeyden çok utandığını ama bunu telafi etmek için ne gerekiyorsa yapabileceğini söyler.
Ev sahibi Josef ise yeniçeri Muhammed'e ne tür bir ceza verilmesi gerektiğini belirlemek üzere köy papazını olay yerine çağırdı. Papaz, köylüleri sakinleştirdikten sonra yeniçeri Muhammed'i de "Hıristiyan dinini kabul etmesi halinde" af edileceği vaadiyle bacadan çıkmaya ikna eder. Avusturyalı kaynaklara göre, Hıristiyan dinine geçmeyi kabul eden yeniçeri Muhammed, yakalandığı evin sahibi Josef'in yanında işe başlar ve ondan sonraki yaşamını da Purbach köyünde sürdürür.
Ev sahibinin Muhammed’i tanıdıkça tavrı da değişir. Yeniçeri Muhammed’in mecbur kaldığı için yediği yemeğin karşılığında ne isterse yapabileceğini söylemesiyle iyice şaşıran ev sahibi bu cesur askerden fazlasıyla etkilenir. Hak konusunda yeniçerinin bu asil tavrı ev sahibinin çok hoşuna gider. Ev sahibi de köyün işlerinde kendisine yardımcı olmasını ister.
Yeniçeri Muhammed’in Purbach’da yardımsever kişiliğiyle tanınması sayesinde Osmanlı Avusturya tarihinde yeni bir sayfa açılır. Çünkü Osmanlı İmparatorluğunu yanlış tanıyan Avusturyalılar Yeniçeri Muhammed’le beraber Türkleri gerçek anlamda tanıma fırsatı bulur.
Tüm hayatını Purbach’ta geçiren Yeniçeri Muhammed vefatının ardından dilden dile dolaşan hikâyeleriyle kahramanlaşır.
Aralıksız olarak her yıl ağustos ayında Türk şenliği düzenlenmekte ve üç yüz küsur yıldır devam etmektedir.
Purbach Belediyesi, yeniçeri Muhammed'in yakalandığı evin bacasının çıkışına küçük bir heykelini dikti. Yeniçeri Muhammed ve baca çıkışına dikilen heykeli günümüze kadar "Purbach'lı Türk" olarak anıldı ve köyün sembolü olarak kabul edildi. Yeniçeri Muhammed'in yakalandığı Josef'in evi de yıllardan beri "Türken Keller" (Türk mahzeni) adıyla köyün tarihi restoran ve şarap evi olarak hala hizmet veriyor. Restoranın en makbul köşesi ise hala orijinal şekliyle korunan şömine ve bacası. Şöminenin içine kurulan dört kişilik masa, özellikle köye gelen turistlerin rezervasyon için tercih ettikleri masaların başında geliyor.
Yeniçeri Muhammed'in Purbach köyünde yerleşip evlendiği ve çocukları olduğu belirtilirken, mezarı ve yakınlarına ilişkin somut bir bilgi bulunmuyor.
Köyü Ağustos ayında köyü görüp gezme fırsatını buldum. Evin bacasında heykeli hala durmaktadır. Ev sahipleri tarafından lokanta olarak işletilmektedir.