PROPAGANDA  ve HALKLA İLİŞKİLER (10)

    İlk yazımızda Propaganda ve Halkla İlişkilerin öneminden bahsederek  bu konuya devam edeceğimizi belirtmiştik. Önceki yazılarımızı  okumayanlar için  bir hatırlatma yapmak  istiyorum. Yazımıza halkla ilişkilerin tanımını  yaparak başlayalım H. İlişkiler “İçinde bulunduğu toplumun ve özellikle ilişki içinde olduğu hedef kitlenin  özlem ve özelliklerini tanımak ve bu arada  firmanın  izlediği politika ve uygulamalarını  halkla çok yönlü olarak çeşitli iletişim araçlarını kullanarak yansıtan bir bilim dalıdır. Üniversitede Halkla İlişkiler hocam Alaeddin ASNA (Burada hocamdan biraz bahsetmek istiyorum. Ülkemizde halkla ilişkiler konusunda ilk halkla ilişkiler kitabını yazan ve  öneminden bahseden kişidir.  2015 Yılında  genç denecek bir yaşta kaybettik. Kendisini tanımaktan ve hocam olmasından dolayı ayrıca onur duyuyorum. Allah rahmet etsin) H. İlişkileri kısaca, halkın çok  hoşlandığı şeyleri çok yapmak,  hoşlanmadığı şeyleri hiç yapmamak olarak tanımlardı.  Önceki yazılarımızda Halkla İlişkilerin önemini vurgulamıştık. Bugünkü yazımıza yine Üniversiteden hocam rahmetli Prof. Dr.Alaeddin Asna’nın bu konuda yazmış olduğu  eserinden alıntılar yaparak “Halkla İlişkiler’de Hedef Kitleler’i yazacağım.

  Halkla İlişkiler iki yönlü bir akım ‘ bilim’dalıdır. Bu akımın bir ucunda halkla ilişki kurma çabasındaki kişi ya da kurum,  yani akımı başlatan kaynak, öteki uçta ise akımın hedefi olan kitle  yer alıyor.  Halkla ilişkilerde tek bir hedef yoktur. Bu alanda çaba göstercek kişiler önce hedefi çizmek; sonra da hedefi tanımak zorundadır.

  Feedback (kaynağı besleyen tepki), hedef belli olduktan sonra ölçülebileceğine göre ilk iş, hedefin seçilmesinde, sınırlandırılmasındadır. Halkla İlişkiler’de, hedefimiz kimdir ve hedefin özellikleri nelerdir?

  Halkla İlişkiler’in ilişki kuracak grup yani kitle, küçük  ya da büyük bir grup olabilir. Bu sanayide bir sektör, bir ülkenin tüm erkekleri, ya da tüm insanları, yani koca bir ulus olabilir.  Hedef halk içinde bir grup, sınırlı bir kitle ( ya da bazen gerçekten tüm halk) olabilir.

  Edward J. Robinson halk ile belirtmek istenen, belirlirli ortak yarar ve ilgileri olan insanlar grubu olduğunu söylemektedir. Robinson Halkla İlişliler tanımlamasında da “çeşitli halk gruplarının…” diye başlamaktadır.

  Özetle, Halkla İlişkilere başladığımız zaman, hedefin hangi halk olduğunu belirtmemiz gerekir.. Hangi halk derken amaçlanan Fransız Halkı, İtalyan Halkı, Yogoslav Halkı değil, halkın, “toplumun hangi grubu” olduğudur. Bir televizyon veya radyo istasyonu için hedef olan halk, salt o televizyon ve radyo istasyonunun izleyicileridir. Küçük bir şehirde spor kulübü için hedef, o şehrin gençleri ve yetişmiş insanlarıdır. Bir gazete için, gazetenin şimdiki ve potansiyel okuyucularıdır.  Öyleyse  tanıtacağımız konuya göre hedef  kitleyi seçmeli ve ilişki kurmadan önce onu tanımalıyız. İşte iki yönlü akım burada işlemeye başlamaktadır. Akım, mesaj olarak kaynaktan (yani bizden) çıkmakta, alıcıya  (yani karşımızdaki kitleye) gitmekte, onun tepkisi olarak geri gelip bizi beslemektedir. Bu oluşum içinde biz hem tanıtma yapmakta, hemde hedef kitleyi yanımaktayız. Devam edecek...