Eğitim

"Özüne değer veren mutlu çocuklar, tek hedefimiz!"

Çocuklar hayal kursun, Türkiye Yüzyılı Maarif modeliyle gerçekleştirebilsin.

Türkiye genelinde ve Kırşehir'deki vatandaşların odak noktası haline gelen MEB'in değişerek değişmeye devam eden eğitim sistemi, gün geçtikçe vatandaşların merakını daha çok cezbetmeye başladı. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, MEB'in eğitim sisteminde ne gibi değişikliklere sebebiyet verecek, yapılacak değişiklerden öğrenciler ve veliler memnun olacaklar mı, Kırşehirli vatandaşlarında ilgi  noktası  olmuş durumda.

Kırşehir Milli Eğitim Müdürü Yasin Gülşen' e sorduk. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli  tüm Türkiye genelinde öğrencilere  ne imkanlar sunacak,  toplumun geleceği olan çocukları nasıl bir sistem beklemekte ve bu zamana gelen, sürekli değişim gösteren MEB'in eğitim sistemi, çocukların işlerini hep zorlaştırırken Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ,öğrencileri yoracak mı yoksa kendilerine ait olan çocukluklarını geri mi iade edecek. Son zamanlarda Kırşehir'deki okullarda geleneksel oyun alanlarının çizilmesi de bu modelin bir parçası mı , tüm bu soruların cevaplarını Gülşen'den aldık.

TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ'NDE NELER VAR!

Kırşehir İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yasin Gülşen, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’’ni anlattı. Bu modele neden ihtiyaç duyuldu , eğitim sistemine getirileri ne derecede etkili olacak bunlardan bahsetti. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini, daha önceki eğitim sisteminden ayıran belli başlı özellikleri nelerdir denildiği zaman, ilk olarak kültür- medeniyet ikilisinin denge üzerinde gitmesi gerekliliğinin sağlaması denilebilir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın gelecek nesillerde görmek istediği özellikler evvela; aklı selim, kalbi selim, vicdanı selim ve zevki selim; madde –mana, akıl-duygu, nefis-vicdan, insan- toplum, zaman- mekan unsurlarını gözeterek uygulayabilen çocuklardır diyen Gülşen, bizim şanlı bir tarihimiz var; padişahlarımız, hakanlarımız, birbirinden değerli bilim ve ilim adamlarımız var lakin bugün, bir çocuk bizim Karabağ'da ne işimiz var dediği zaman, tarih ve coğrafya bilgisinin nedenli zayıf olduğu gözler önüne seriyor. Uzaya ilk çıkan milli astronotumuz Alper Gezeravcı içinse, insanlar; yeri geldi, "Büyük miktarlarda paralar harcandı, ne gerek vardı, yahut yıl 2024 olmuş biz daha yeni uzaya çıkıyoruz eleştirilerini yapabilmekteler." Tarih ve coğrafya ilişkisini kuramayan vatandaşlar, dünyada  ilk defa Uzay Bilimleri derslerinin Kırşehir’de Cacabey Medrese 'sinde verildiğinden bir haberler.  Oysa bu dersler verildiğinde Avrupa 'da dünya öküzün boynuzları üzerinde mi tartışmaları yapmaktaydılar diyen Gülşen, toplum olarak hem tarih hem de coğrafya yönünden bilgilerin birer tazelenme gereksinimine vurgu yaparak yarının yetişkin bireyleri olacak çocuklara, eğitim sisteminde gereklilik arz eden , doğru zaman ve doğru yerlerde gerekli temasları sağlayarak onların ,mutlu bir çocukluk yaşamlarını hedeflemekteyiz ifadelerinde bulundu.
MUTLU ÇOCUKLAR- KÖKLERİNE SADIK, PARLAK BİR NESİL!

12 yıllık eğitim hayatlarında akademik düzeyde bilgiler alan çocuklar, artık gereksiz tekrarlardan ve ağırlaştırılmış bilgi yükünden kurtulacaklar. Gereksiz tekrarların yerini; bilim, sanat, spor gibi kültürel aktiviteler alacak. Çocukların tarih bilgileri kuvvetlendirilerek geçmişten alacakları güçle geleceğe dair büyük hayaller kuracaklar. Kökünü hem öğrenecek hem de bir hayalin peşinden giderek hiç bir hayalin imkansız olmadığını, tüm dünyaya gösterecekler.
Gülşen;"  Türkiye Yüzyılı Maarif Model'inin; bu zamana kadar gelen eğitim sistemindeki eksiklerin, gereksiz tekrarların ya da aşırı ağır bilgileri kenarda bırakarak odak noktasına, çocukların mutlu olmaları sağlamayı aldı  diyen Gülşen, Kırşehir'deki öğrencilerin hedefleri genelde Fen Liseleri. Fen Lisesi'ni kazanmak için çocuk, sürekli test çözüyor ve ağır yük ile ailelerin bir takım beklentilerinin altında ezilebiliyor. Çocuk mutlu olmalı ki geleceğine sağlam adımlarla yürüsün, hatta koşsun." diyerek MEB’in uygulayacağı bu yeni eğitim modelinde çocukların yükleri  tam yüzde 35 oranında hafifletilecek ve kendilerine daha fazla zaman ayırabilmelerini sağlayacak dedi. Çocukluk çağında çocuk, oyun oynayacak yahut dersi bitince herhangi bir hobisini yapabilecek. Tüm bunların yanında çocuklar bilimde ve teknolojide çağa ayak uydurabileceklerini belirten Gülşen, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin, çocuklara en büyük desteği sağlayacağını belirtti.
 Çocukların, teknolojinin birer sıkı takipçisi olmaları için, MEB’in hayata geçireceği aktiviteler olacak . Kırşehir'de gelecek yıl açılacak olan Bilim Merkezi’nde bunlardan sadece birisi. Orada çocuklar için; kütüphaneler, deney atölyeleri, Uzay ve Havacılık Müzesi gibi yerler olacak ve orası çocukların, çağa ayak uydurmalarını sağlayacak bir bilim yuvası haline  geleceğini belirten Gülşen, İçerisine de buz pateni de olacağı bu sayede de çocuklar aynı zamanda eğlenebileceklerini de ifade etti.


“Mutlu çocuk düşünür, mutlu çocuk hayal kurar, mutlu çocuk kurduğu hayalin peşinden giderek o hayali yaşar. Mutlu çocuk; geleceğin Türkiye'sini şahlandıracak olan nesiller yetiştirecek. Tüm bunlar için Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli diyerek MEB’in olmazsa olmazı mutlu çocuk diyen Gülşen, benim dönemimde böyle bir sistemin gerçekleşecek olması, gurur verici bir durum benim için diyerek hedeflerinin çocukları mutlu ederek, bilgiyi araştırıp bulan, elde ettiği bilgiyi analiz ederek hayal kurabilen, kurduğu hayalin peşinden giderek değerlerine sahip çıkıp dünya üzerinde ki güçlerle mücadele edebilecek hayaller kurarak o hayallerin peşine düşecek; ülkü sahibi gençlik için, mutlu çocuk, köküne sahip çıkan, kültürüne sıkı sıkıya bağlı, bir adımı tarihinde bir adımı da atılacak adımlar için geleceğe doğru olan, dört dörtlük bir nesil."  açıklamasında bulundu.