Yaz ayı geldi.
Doğanın, tabiatın nefesi ormanlarımız yok oluyor.
Dünya Orman yangınlarıyla mücadele ediyor.
Sadece bizim ülkede değil her kıtada yangınlar var.
Yangınlar her yıl artarak sürüyor.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen yangın haberleri.
Yangınlara müdahale ediliyor fakat yeterli olunamıyor.
İlimiz Kırşehir’de Hirfanlı bölgesinde orman yangını yaşandı kontrol altın alınsa da yanan ağaçların geri kazanılması yıllar alıyor.
Orman yangını ile birlikte ormanda yaşamını sürdüren yüzlerce hayvan ya yanıyor yâda yuvaları yanıp kül oluyor.
Anadolu’nun boz kırında tek tük ağaç orman alanları var oda köylünün, piknikçinin yâda duyarsız insanların dikkatsizliğinde yanıyor.
Neden?
Yangınlar ekim alanları bitince başlıyor.
Tarla sahipleri anız yakıyor.
Ateşi bırakıp kaçıyor.
Sigara içenler söndürmeden camda atıyor.
Piknikçi ateşi söndürmeden uzaklaşıyor.
Cam şişeleri ve buna benzer çöplerden çıkan ateşler.
Havalar sıcak otlar kuru ateş sıçrıyor.
Çünkü ağaçlar, ormanlar adeta o bölgenin, akciğerleri gibidir ve yanan her ağaç, bizim de ciğerlerimizi dağlamaktadır.
Büyümesi yüzlerce yıl alan ormanlar, asırlara tanıklık etmiş çam, meşe, zeytin ağaçları, çınar ağaçları, meralar yanıp kül olurken, arısından kuşuna, keçi, koyunundan kaplumbağasına kuşundan kurduna kadar doğal yaşam da yok olup gidiyor…
Maddi, manevi büyük bir yıkımla karşı karşıyayız.
Dünyamıza verdiğimiz zarar bize küresel ısınma olarak geri dönüyor.
Artan sıcaklıklar, iklimdeki değişiklikler benzeri görülmemiş yangınları tetikleyen başlıca faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Yangınla mücadele zordur.
Dünyanın en gelişmiş ülkeleri için dahi orman yangınları ciddi problemdir.
Bugün Amerika, Avrupa bile orman yangınları karşısında çaresiz kalıyor.
Her türlü ekipmana sahip olmasına rağmen, yangınlar günler hatta haftalarca sürüyor.
Ormanda geçerli kural, yangın çıkmadan önlem almaktır.
Ağaçlar kıvılcım alıp yanmaya başladığında iş işten geçmiştir.
Son yıllarda altın arama çalışmaları, termik santral kurma girişimleri, sanayi tesisleri, imar afları, iki b uygulamaları, maden ocakları açma, orman ve kıyı şeritlerinde beş yıldızlı oteller yapma, tatil köylerine izin verme şeklinde uygulamalar yapılırken gelecekteki riskler göz önünde tutulmamıştır.
Ormanlarımız koruyalım.
Küçük bir kıvılcım ormanlarımız yok ediyor.
Ormanlarımızı korumak, gelecek nesillere çorak değil, yeşil orman örtüleri bırakmak istiyorsak, ormana siyaset karıştırmayalım.
Bırakalım, ormanları, ormanı seven, bölge halkı ile iyi diyalog içinde olan ormancıları korusun.