ODALAR OLMAZSA OLMAZ MI?

Hep derim bu odalar ne iş yapıyor.
Ben kendimde ticaret odası yönetiminde, meclisinde bulundum.
Oda meclis başkanlığı ve yönetim kurul üyeliği ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum.
O zamanda hep söyledim biz ne iş yaparız diye.
İşimizde arta kalan zamanda odada toplanıp çaylı pastalı muhabbetin dışında.
Odaların seçim zamanı hareketli olduğunu gördüm.
Seçimler yaklaşınca esnaf ziyaretleri artıyor.
Esnafın kapısını çalmayan, oda başkanları ve yönetimi seçim zamanı görünüyorlar.
Bunun dışında esnafı ne soran nede yerini bilen var.
Geçen gün bazı esnaf arkadaşlarla muhabbetimiz esnasında konumuz bağlı bulundukları odalardan açılmıştı.
İşte o sohbetlerde kendilerinin bağlı oldukları odalar hakkında serzenişlerde bulundular.
Konuşmakta ve eleştirmekte haklı yanları yok değil.
Sahi bu odalar ne yapar sorusu her zaman gündeme geliyor.
Fakat işin özüne inilmiyor.
Seçim zamanı ve aidat alma zamanı dışında üyeleri ne soran oluyor ne de arayan oluyor.
Odaların kime ne yararı oldu veya oluyor?
Odalar kimin işini çözdü, kimin yanlışını düzeltti, hangi güzel işe destek verdi, hangi proje geliştirdi?
Böyle iyi iş yaptılar diye takdir edeni duymadım.
Bu odalara mecbur mu bu millet?
Odalar olmazsa olmaz mı?
Bu kurumlar dün ihtiyaçtan kuruldu, peki bugün gerekli mi?
Faydaları yoksa neden varlar?
Bulunduğu yer hakkında, iş hakkında, meslek hakkında değer üretmeyen, yararı olmayan odalar, STK ve benzeri kurumlar sorgulanmalı.
Sadece başındakilere itibar kazandırmak, aidat almak ve evrak istemek dışında bilgi ve değer üretmeyen kurumlar kendilerini sorgulamalı.
Yasa ile üye olmak zorunlu olmamalı, gönüllülük esasına dayanmalı.
Güzel işler yapan, projeler geliştiren, rekabetle daha da güzel işler yapanlar devam etmeli.
Ama dün ihtiyaçtan dolayı kurulan kuruluşlar günümüzde ihtiyaç duyulmuyorsa ve toplumun geneline yük iseler, kaldırılmalıdır.
Bakıyorum senin oda ile hiç işin yok, olmuyor da; Ama odanın seninle işi oluyor.
Göstermelik işler.
Bürokrasi üretecek, engel koyacak, belge verecek ve o belgeyi başka bir kuruma verecek.
Peki vermezse ne olacak, kime zararı olacak!?
Hiç…
Statü kazandırma, nemalanma, yedirme, içirme ve gezdirme dışında hizmet ve değer üretmeyenler kapatılmalı.
Kuruluş amacına uygun olanlar ve hizmet üretenler devam etmeli ama üyelik zorunlu olmamalı.
Bu kuruluşlar, gönüllülük esasına dayanırsa değerlenir ve daha değerli olurlar diye düşünüyorum.
Bugün bu sivil toplum kuruluşları ilimize ne katmaktalar.
Oda tabelaları ve makamlar dışında ben görmüyorum.
Gören varsa söylesin.
Seçimde seçime heyecanlanan odalar seçim sonrası ne yapıyor.
Protokol işgali dışında ne üretiyor.
İlimizle ilgili planlar projeler mi geliştiriyorlar.
İlimize dışarda yatırımcımı getiriyorlar.
İlimizi marka şehirlerarasına mı katıyorlar.
Üyelerin faydası olmayan odaların kapısına kilit vurulmalı derim.