İnsan yaratılan en güzel canlı aklı fikri iradi yönü düşünebilme konuşma derdini anlatıp dinleme daha neler Allah cc. en güzel bir teçhizatla donattığı zatı muhterem. Diyecek tek söz tek kelime yok çünkü O insanı yarattı.
“Sonra onu (Adem’in neslini) nutfe (az bir su-meni) halinde sağlam bir karargaha (ana rahmine) yerleştirdik. Mümini düresi “Ayet 13.
Sen ne dersen de nasıl düşünürsen düşün yaratan öyle diyor. İster böbürlen ister kibirlen istersen her şeyi ben bilirimde seni şekillendirip bu hale getiren bir yaratıcı var O hiç bir şeye muhtaç değildir.İhtiyaç sahibi de isteyende arzulananda gayret edende biziz yaratılan kendisinden başka birine ihtiyaç duyduğumuz ademin oğlu onun nesliyiz.
Nedir bu halimiz neden bu kadar adiyiz sanki yumurta topuk ayakkabı ile şaklatarak yürümekle dünyanın mal ve mülkünü himayemize getirip benim demekle sahibi benim demekle muradımıza erebilecek miyiz? Var mı eren murada?, Var mı topraktan olup dönmeyen toprağa?, Var mı miras yüzünden kavgalı olup gidenin sinine küfrettirmeyin. Neye paylaşamadığımız dünya malı neye sığmadınız mekâna. Ne baki kalan ne de murad alıp giden yok ki. Yer aynı mekân aynı metalar kalıcı bu dünyada.
Neye o zaman ağlayan çocuklar neden inler Filistin Gazze Küdüs. Neye gitmek ister bir avuç fitne İsrail. Elbet bir gün Allahın gazabına uğrayacaklardır. Zamanı gelecek mekânlar değişecektir.
Allah Kuranda Siz “istesenizde istememenizde ben nurumu tamamlayacağım “buyurur. O zaman o bir gün mutlaka tamamlayacak şehitler hakkını ahirette alacak gafiller çaresiz kalacak kimsesizler hak ettiği yere gelecektir.
Müslümanın her zaman bir tek şeye ihtiyacı vardır. Bir olmaya beraber olmaya iri olmaya diri olmaya. Enecilik olmayacak ben biliyorum deme olmayacak biz varız bizler biliriz denecek. Artık gaflet dönemi bitmeli adam sendecilik yok olmalı. İki günümüz eşit değil günahlardan arınmalı.
Öyle bir zamandayız ki sanki sona yaklaşmış her şeyin zamanı gelmiş gibi. Camilerimiz çok güzel içinde namaz kılacak cemaat yok. Aile mefhumu bitmiş kalmamış saygı kız çocuklarımız çırıl çıplak sokaklarda moda olmuş göbek açmak her yer açık. Çekinir olmuş ana baba evlada söz söylemekten çıplaklık moda sokak ortasında öpüşmek aydınlık kapanmak gericilik olmuş kalmamış ahlak her yer fuhuş yuvası olmuş.
Her yer yabancı isimlerle dolmuş. Almış her yeri getir yemek. Burgerler bilmem neler ne yağı yediğimiz belli olmaz olmuş. Belli olmaz olmuş ne yediğimiz nefis bozulmuş kıskançlık gitmiş. Ne güzel bir kıssa. Bir gün zatın biri evinde tavuklarını seyreder ve iki tane horozunun devamlı kavga ettiğini görür devamlı kavga halindedirler. Bir alime sebebini sorar alim ona der ki git bir yerden yarım kilo domuz eti getir iki horozun arasına at der. Gider domuz etini getirip onların içine atar . Bir zaman sonra bakar ki kavga bitmiş. Sorar zata sebebini sorar onlar önceden dişilerini kıskanıyorlardı o domuz etini yedikten sonra aralarında kıskançlık kalmadı der.
Bu gün her şey var imkân var ama saadet mutluluk kanaat yok doyumsuz bir toplum doymayan nefis aç gözlü olmuşuz.
Zaman kısa anlar çabuk biter. Zaman birlik beraberlik zamanıdır. İllaki beklemeli miyiz kıyamet kopacak diye beklemelisiniz günahlar içine dalmaya. Elbette her karanlık gecenin bir sabahı vardır.
Nesil bataklık içinde nesil çaresiz nerde ana baba ateşlere girmiş evladı uyanmanın zamanı geldi. Keşkeler kalksın artık aradan. Uyan ey nesil sen kimlerin torunusun bil artık kendini yedi düvele hükmeden bir torun ne oldu şimdi bize hadi dönelim kendimize geç olmadan güç olmadan.
Çok yarınlar vardır . Hangi yarınlara gideceğimize dair ne senedimiz nede garantimiz yoktur. Emel uzun hayat bir andır bir masal gibi ne varsın ne yoksun.