Siyaset

Ne donduysa umutlar da onunla gitti

Nisan ayında Türkiye genelini etkisi altına alan don felaketi, Kırşehir dâhil birçok şehirde tarımsal üretimi durma noktasına getirdi.

Nisan ayının ikinci haftasında Türkiye genelinde yaşanan don felaketi, tarımsal üretimde büyük kayıplara yol açtı. Kırşehir dahil olmak üzere birçok şehirde çiftçiler emeklerinin karşılığını alamadan üretimden çekilme noktasına geldi. Anahtar Parti, yaşananların yalnızca doğa olayı olmadığını vurgulayarak, mevcut durumu yönetimsel bir zafiyet olarak değerlendirdi ve sekiz maddelik acil eylem planı açıkladı. Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu ve Tarım Politikaları Başkanı H. Hüseyin Demiröz’ün saha incelemeleriyle desteklenen bu plan, çiftçilerin yeniden ayağa kalkması için hayati önem taşıyor. Üreticinin desteklenmemesi durumunda, tarımın geleceği kadar şehirlerin gıda güvenliği de tehdit altına girebilir.

ÇİFTÇİNİN EMEĞİ GECE YARISI DONDU

Nisan ayında yaşanan ani sıcaklık düşüşleri, Türkiye’nin dört bir yanında tarımsal üretimi felce uğrattı. -15°C’ye kadar inen sıcaklıklarla birlikte kayısı, üzüm, fındık, narenciye, elma, ceviz, badem, pancar, patates, soğan ve şeker pancarı gibi ürünlerde büyük zararlar meydana geldi. Kırşehir’de ise özellikle soğan, patates ve ceviz tarlaları ağır etkilendi.

Malatya’da kayısı tamamen yok olurken, Manisa’daki üzüm bağlarında %90’a varan kayıplar yaşandı. Adana’da narenciye üretimi büyük darbe aldı. Kırşehir’le birlikte Yozgat, Nevşehir, Eskişehir ve Çorum gibi İç Anadolu illerinde ise soğan ve patates üretimi donla birlikte üretim dışı kaldı.

KIRŞEHİR DE LİSTEDE: ÜRETİCİ ZARARDA

Anahtar Parti Kırşehir İl Başkanı Cemal Kaya, yaşanan afetin ardından üreticilerin yalnız bırakılmaması gerektiğine dikkat çekti. Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu ve Tarım Politikaları Başkanı H. Hüseyin Demiröz’ün saha incelemeleriyle süreci yakından takip ettiklerini belirten Kaya, çözüm önerilerinin kamuoyuyla paylaşıldığını duyurdu.

Kaya,“Malatya’da kayısı yok olmuş durumda, Elazığ’da badem bahçeleri yandı, Ankara çevresinde pancar ve meyve üretimi felç oldu. Üretici sahipsiz. Bu yalnızca bir doğa olayı değil, aynı zamanda ciddi bir yönetim zafiyetidir. Biz Anahtar Parti olarak hem tespiti yerinde yaptık hem çözüm yolunu belirledik"dedi.

ACİL EYLEM PLANI: ÜRETİCİ AYAKTA KALMALI

Anahtar Parti’nin kamuoyuyla paylaştığı 8 maddelik acil eylem planı, çiftçilerin zararlarının telafi edilmesi ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için hayati adımlar içeriyor:

1. Zarar tespiti şeffaf biçimde yapılmalı, hiçbir üretici dışarıda bırakılmamalı.

2. Etkilenen bölgeler hızla Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan edilmeli.

3. Sigortalı-sigortasız ayrımı yapılmaksızın tüm üreticilere doğrudan maddi destek sağlanmalı.

4. TARSİM sistemi reforme edilmeli, prim desteği artırılmalı.

5. Tohum, mazot, gübre gibi temel girdiler sübvansiyonlu ya da ücretsiz sağlanmalı.

6. Bölge bazlı Afet Destek Paketleri açıklanmalı.

7. İklim uyumlu, dirençli tarım politikaları geliştirilerek tarımsal üretim geleceğe hazırlanmalı.

8. Gıda arzı ve fiyat istikrarı için piyasa düzenleme mekanizmaları aktif hâle getirilmelidir.

KIRŞEHİR’DE ÜRETİCİ SAHİPSİZ BIRAKILMAMALI

Kırşehir’deki çiftçiler, hem don felaketinin etkileriyle hem de ilgisizlikle mücadele etmeye çalışıyor. Yıl boyunca verilen emeğin birkaç saat içinde kül olması, üreticiyi üretimden soğuturken, çözüm odaklı politikaların eksikliği sorunun derinleşmesine neden oluyor. Anahtar Parti tarafından yapılan açıklamada, bu sürecin yalnızca bugün değil, geleceği de şekillendirecek bir sınav olduğu belirtildi.

Tarımın sadece ekonomik bir faaliyet değil, stratejik bir varoluş alanı olduğu vurgulanırken, üreticinin korunmaması durumunda şehirlerin açlık riskiyle karşı karşıya kalabileceği hatırlatıldı.

Kırşehir gibi tarım potansiyeli yüksek illerde yaşanan kayıpların telafisi için hızlı ve etkili adımların atılması gerektiği ifade edilirken, çiftçinin yalnız bırakılmaması gerektiği sık sık tekrarlandı.

ANAHTAR PARTİ SAHADA: TAKİPTE VE ÇÖZÜMDE

Kırşehir Anahtar Parti, yalnızca durumu tespit etmekle kalmadı; çözüm önerilerini ve eylem planını da kamuoyuna sundu. Genel Başkan ve Tarım Politikaları Başkanının farklı illerde gerçekleştirdiği temaslar, partinin süreci yalnızca bir kriz yönetimi olarak değil, uzun vadeli bir üretim planlaması fırsatı olarak gördüğünü gösteriyor.