Müslüman olduğu iddiasında bulunan her kişi taraf olmak zorundadır. Tarafını belli etmek ve de ispatlamak zorundadır.
İmanı gizlemek mümine yakışmaz.
Evet, günümüzün Nemrutları, Firavunları, Belmaları, Karunları, Ebu Cehillerin ve Lehepler’in safında değil, Hz. Muhammed (s.a.v) Tarafında duranlardan olmalıyız.
Allah’a verdiğimiz iman sözüne sadık kalmaylayız.
Nemruttun karşısında, Hz. İbrahim’in yanında durmalıyız.
Firavunun karşısında, Hz. Musa’nın safında yer almalıyız.
Yahudilerin karşısında, Hz. İsa’nın havarileri olmalıyız.
Ebu Cehil ve Lehebin karşısında, Hz. Muhammed’in ümmeti olmalıyız.
Yezitlerin karşısında, Hz. Hüseyin’in ehlinde olmalıyız.
İzimlerin, putların ve putçuların karşısında Hz. İbrahim gibi olmalıyız.
Müslümanların safı net olmadığında Yahudi zulmü durmak bilmiyor.
Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammet (s.a.v) gibi iktidarlara, otoritelere karşı olan Müslümanlar dünyanın her köşesinde işkence, zindan eksik olmuyor.
İzimci Kâfirler Müslümana karşı bir olmuş, safımız belli diyor, Müslümanlar imanını gizliyor.
Bilmem bu kısada ne alırız.
Nemrut’un otoritesine ve putçuluğuna karşı gelen Hz İbrahim`in ateşte yakılması emrini veriyor.
Kendisini ilah yerine koyan Nemrut tek kişi Hz. İbrahim’de korkuyor.
Hz. İbrahim’i yakayım da İbrahim olmak isteyenleri ve taraf olmak isteyenler korksun diyor.
Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp odunları tutuşturuyor.
O kadar büyük bir alevmiş ki insanlar yaklaşmaya dahi korkuyor.
Nemrut’un askerleri İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış.
Ateşe yaklaşmak mümkün mü?
Bu sırada ateşe doğru bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş.
Başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş:
Acele ile nereye gidiyorsun?
Telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu ellerinin arasına alıp cevap vermiş:
Haberin yok mu?
Nemrut, İbrahim peygamberi ateşe atacakmış.
Meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum.
Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki:
Senin yanan büyük ateşten haberin yok mu?
Ateşe hiç bakmadın mı?
Ne kadar büyük, senin bir damla suyun ateşe ne yapabilir ki?
Bir damla su taşıyan karınca:
Olsun, hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır.
Bu kıssa sadece taraf olmayı değil, taraf olduğunuz değerler uğruna başaracağınıza olan inancı da ifade etmektedir aslında.
Siz tarafınızı seçtiniz mi?
Yoksa bertaraf olmayı mı bekliyorsunuz?
Bizim tarafımız belli, davamız belli, inandığımız değerler belli.
Bizim tarafımız,
Hakk`ın, hakikatin tarafı,
Bizim tarafımız,
Yolsuzluğa, hırsızlığa yol yapanların değil, karşısında duranların tarafı,
Bizim tarafımız;
Bir elime kameri(ayı), diğer elime güneşi verseniz, ben inandığım davamdan vazgeçmem?
Diyen, Allah Resul’ünün tarafı.