Her anne ve babanın rüyası;
Oğlunun, Kızının mürüvveti görmek.
Çocuklarına mutlu bir yuva kurmak.
Bugününün düğünleri; ya salonlarda yada evlerin bahçelerinde oluyor.
Müstakil bahçeli evi olanlar çok katlı evlerde yaşayanlardan şanslı oluyor.
Eğlence bahçe içerisinde kimseyi rahatsız etmiyor.
Çok katlı binaların olduğu yerlerde düğünler sıkıcı oluyor.
Yüksek katlı binaların arasında yazın davul, zurna, sazın sesi geliyor.
Birçok mahallede birden fazla düğünler oluyor.
Düğünlerimizde eğlencelerimizde bir başkasını saygılı olmaktan geçse de;
son günlerde düğün eğlenceleri bir başkaları için eziyet oluyor.
İçinde bulunduğumuz yaz döneminin en sıcak konularından biri de düğünlerde yapılan taşkınlıklar.
Trafiği alt üst eden düğün konvoyları.
Kulakları tırmalayan korna sesleri.
Zaman zaman ateşli silahların kullanılması.
Yasak olmasına rağmen havai fişeklerin gecenin geç saatlerinde gökyüzüne fırlatılması.
Sokak düğünlerindeki yüksek sesli müziğin de yine gece saatlerine kadar devam etmesi, belli bir kesimin eğlendiği düğünleri başkaları için işkenceye çevirebiliyor.
Tamam, düğün yapılıyorsa eğlenilecek…
Düğün geleneği bizlere Atalarımızdan kalan miras.
Anadolu kültürüne kimse karşı değil.
Ama belli kurallar dâhilinde, başkalarını rahatsız etmeyecek seviyede, insan hayatını tehlikeye atmayacak düzeyde bunu yapmak icap ediyor.
Allah muhafaza düğün konvoylarında yaşanabilecek bir kazanın ortaya çıkaracağı acı sonuçların geri dönüşü olmaz.
Düğün evinde açılan ateş sonrası ölenleri duymaktayız.
Bunun örneklerine sıklıkla rastladık.
Ders almak gerekiyor.
Aynı şekilde ateşli silahların kullanılmasının ortaya çıkardığı acı tablolarla da birçok defa karşılaştık.
Bundan da ders almak icap ediyor.
Düğün sınırını aştığı zaman amacını aşıyor ve ortaya olumsuzluklar çıkıyor.
Düğün evi bazen yas evi oluyor.
Eğlence birden acıya dönüşüyor.
Bunun için düğünlerde mümkün olduğunca çevreye zara vermeden.
Düğün sahiplerini yasa boğmadan.
Mutlu ve huzurlu geçmesi dileğimiz olsun.