KIZILIRMAK VE AŞK -3-

Hikâyenin 4. Bölümünde: Çoban ağa ve ev halkı tarafından kabullenilmiş, maddi-manevi olarak (kendisine) verilen sevgiye karşılık, çoban olduğunu unutarak; gönlünü ağanın kızına kaptırmış. Ağa kızını başka birine vermek istiyor.

Hikâyenin 5. Bölümünde: Çoban ağanın kızına aşkını, bir aracı vasıtasıyla bildiriyor. Ağanın kızından haber beklerken çoban boş durmuyor, kavalıyla koyunlarına aşkını anlatıyor.

Hikâyenin 6. Bölümünde: Çoban gerçeklerle yüz yüze geliyor. Ağa kızı babasının kendisini başkasına vermek istediğini, çobana ümidini kesmesini isteyen haberi gönderiyor.

Çoban,  âşık. Derdini kime anlatsa, anlatamıyor. Kavala derdini anlatıyor ve dermanı da koyunlarda arıyor.

Hikâyemiz ağa, çoban, ağa kızı, Kızılırmak derken kaval ve çobanla genişleyerek yoluna devam ediyor.

Kavalı sadece çobanın çalmadığını da ileriki yazıda göreceğiz.

7

Ağada gençliğinde aşık olmuş

Çobanın kavalından mest olmuş

Çoban çaldıkça ağa da dolmuş

Bende demiş, gözleri dolmuş

8

Çobana demiş, bende sevdim

Bende koyunlarla dertleştim

Ben anlatamadım dertlendim

Kavalım çaldı, hep dertlendim.

9

Ağa çobanın halini halinde anlar

Çobana der, bu işi tuzluk paklar

Çoban tuzu hatıla serer ki, anlar

Bu aşkı kavalla anlatıp, yanarlar.

Çobanın hali, kavalın sesi ağayı da maziye götürüyor. Başından geçenleri hatırlıyor. Bir sınamadan, denemeden geçtiği ve kaybettiği derin hisleri aklına geliyor. Çoban içlerinden biri olmuş, ağanın nazarında ıslah olmayacak bir derde düşmüş. Bunun çaresinin de kendi olduğunu bilen ağa, çobana bir yol gösterir. Bu yol bir bakıma imkânsız, bir bakıma ise çarenin ta kendisi.

Evet, sevgili okuyucularım hikâyemiz bir yol bir minval üzere devam ediyor. 7’li hece vezniyle yazdığımız bu hikâye ilerledikçe 9, 11, 13, …  25’e kadar çıkacak. Belki! Bir kıta bir sayfa açıklama gerektirecek.

Devam edecek.