KIZILIRMAK 

      Yol ve su medeniyettir. Geçmişten günümüze kadar şöyle tarihe bir göz atarsak, yeryüzünde bütün medeniyetler yol ve su, güzergâhlarının geçtiği bölgelere kurulmuştur. Bunlardan bir tanesi de Sivas’ın Zara ilçesindeki kızıl dağdan çıkarak iç Anadolu da geniş bir kavis çizip, Bafra da verimli bir delta oluşturup Karadeniz e dökülen, Anadolu’nun en uzun nehri olan Kızılırmak’tır.

      Su hayat demektir,  Kayseri den Samsun a kadar, üzerine kurulan barajlar elektrik ve sulamada kullanılmaktadır. Bafra’da, tütüne, Osmancık da pirinç e, Kırıkkale, Kırşehir Şereflikoçhisar, Evren, Sarıyahşi de kavuna, karpuza, patates, soğan,  Nevşehir’de üzüme,  Yamula da patlıcana, geçtiği her bölgede yetişen bitkilere adeta can suyu olur.  Avanos da balçıklarından çanak çömlek testi Kayseri ve Hacıbektaş’ta kiremit tuğla olur. Kızılırmak adını Kızıldağ’da ki kırmızı topraktan alır. Bahar mevsimi kar eriyince yatağından taşar ve kıpkırmızı kan renginde akar. Yüzme bilmiyorsanız yanına yaklaşmayın nice insanları boğdu,  eskiden üzerinden ilkel sal, kayık, sistemi ile insan, hayvan ve yük taşımacılığı yapılırken çok kaza meydana gelmiş. Bin dokuz yüz otuz dokuzun baharında benim köyüm Bekdik ile Kırşehir in arasında olan en büyük kayık kazasında altı kişi hayatını kaybetmiş. Bin dokuz yüz elli dörtte Hirfanlı barajı bağlanınca Hirfanlı dan koca beye kadar yetmiş beş kilometre uzunluğunda masmavi bir deniz oldu yüzme bilmeyen çok kişi boğularak hayatını kaybetti. Dikkat etmek gerekir her nimetin bir külfeti vardır,   yıktığı yuvalar söndürdüğü ocaklar boğarak aldığı canlar ile nice ağıt ve türkülere konu olan Kızılırmak için bende maalesef Kızılırmak çok acımasız diyorum.

 KIZILIRMAK

Çıkar gelir Kızıldağ dan Zara dan.

Kızıl toprak getirir hep oradan.

Kıpkırmızı akar gider buradan.

Suyunda kan gibi al Kızılırmak.

 

Sivas tan başlayıp Samsuna aktın.

Nice canlar alıp çok ocak yaktın.

Bazen azdın coştun çevreni yıktın.

Gayrı sen insafa gel Kızılırmak.

 

Çok can aldın acep derdin ne idi.

Acımadan boğdun nice yiğidi.

Nuri için sen ağlattın Saidi.

Çok intizar aldın bil Kızılırmak.

 

Düğün alayının kestin yolunu

Ters çevirdin kayığını salını.

Aldın gittin al duvaklı gelini

Buda sana hicap zül Kızılırmak.

 

Eriyince karlar taşıp köpürdün.

Bizim köyde birde kayık batırdın.

Altı kişiyi de alıp götürdün.

Unutmadık bunu bil Kızılırmak.

 

Her zaman tattırdın böyle acıyı.

Yetim koydun çoluk çocuk niceyi.

Hep ağlattın anaları bacıyı.

Akan gözyaşını sil Kızılırmak.

 

Ağzına set ile çok gem vuruldu.

Kızıl akan suyun berrak duruldu.

Üzerine çokça baraj kuruldu.

Şimdi deniz gibi göl Kızılırmak.

 

İbrahim der kenarına varmayın.

Yüzme bilmiyorsan suya girmeyin.

Alır gider yakınında durmayın.

Dönüşü olmayan yol Kızılırmak.