Gündem

Kırşehirliler Başkent'te Tek Çatı Altında Toplandı

Kırşehirliler Vakfı, Kırşehirlilleri Resim Heykel Müzesi Türkocağı Salonunda 18 Aralık Cumartesi günü düzenlenen gecede bir araya getirdi. Kırşehirliler Vakfı Başkanı Av. Sevilay Aslan koordinesinde düzenlenen ve amacı Kırşehirlileri kaynaştırıp, tek çatı altında toplamak olan gece ses getirdi. Kırşehir'den bir çok ismim katıldığı gecede katılımcılar keyifli anlar yaşadı.

Düzenlenen geceye Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, AK Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli, AK Parti Ankara Milletvekili Hacı Turan , CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya , Kaman Belediye Başkanı Necati Çolak, İyi Parti Kırşehir İl Başkanı Müfit Göçen, Ak Parti Kırşehir İl Başkanı Seher Ünsal , CHP Kırşehir İl Başkanı Baran Genç, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk ve Halim Çakır katılım sağladı.

Etkinliğin piyar çalışması ile birlikte teşekkür metni yayınlanacağını bildiren Kırşehirliler Vakfı Başkanı Av. Sevilay Aslan, gecede yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

"Sayın Vekillerim, Sayın Bakanım, Sayın Valilerim, Sayın Başkanlarım, Sayın Genel Müdürlerim, Kıymetli Büyüklerim Değerli Kardeşlerim, Sevgili Arkadaşlarım

Öncelikle vefat sebebiyle aramızda olmayan, başta nefes alma sebebim başkanımız, babam Turgut ASLAN olmak üzere Nevzat ÇELİK, Mehmet Ali ALTUN, Nuri BADEM, Sabri GÖKBULUT, Mehmet AŞKUN, Birol BUMİN, Hanife ATALAY, Dursun KILIÇ, Kazım ÇAĞLAYAN ve vefat eden tüm sevdiklerimizi rahmetle anıyorum.

Bugün burada sadece benim değil, sadece yönetim kurulumun değil,sadece gençlik kollarımın da değil, bugün burada herkesin, her kesimin emeği, yüreği ve birlikteliğimizde katkısı ve başarısı vardır.Bugün burada ortak paydamız Kırşehir’in sesi ve yüreği vardır. Birliğimize ve birlikteliğimize katkı sağlayan, katılıp aramızda olan, katılamayıp selam gönderen, burada sesimi duyan ve olmayıp yüreğimde hissettiren tüm isimsiz yüreklere selamlarımı ve en içten sevgilerimi gönderiyorum.

Vakfımız Kırşehir Kültür, Eğitim, Araştırma ve Sosyal Dayanışma adı altında 18 Ocak 1997 tarihinde kurulmuştur. Kurucu başkanımız Süleyman Altın’ dır. Kurucular kurulu, asil üyeler, destekleyici ve daimi üyelerden oluşan,sosyal yaşamın her alanında büyük sorumluluklar üstlenen kadim bir geleneğin sayıda az gibi görünse de fiiliyatta çok büyük bir sosyal oluşumun temsilcisidir.

Misyonumuz, Kırşehirlilerin birbirleriyle tanışmasına, kaynaşmasına, yardımlaşmasına ve yükselmelerine yardımcı olmak, bu amaçla da dünyada karar vericiler arasında yer alabilmek için yükselen trend olan lobicilik faaliyetinde Kırşehirlilerin de yer almasını sağlamaktır.

İlimizin eğitim alanında Türkiye’de çoğu kez birinci olması, eğitime verdiğimiz önemin kanıtıdır. İşte, bir yandan eğitim alanında gelişme sağlarken, diğer yandan yetişen bu dinamik iş gücünün topraklarımıza yansımasını sağlamak, bununla birlikte kültürümüzü yaşatmak ve bu bütünlüğü toplumsal faydaya dönüştürerek ülkemizin ilerlemesinde Kırşehir ve Kırşehirlinin rol alması temel sorumluluğumuz ve dahi vizyon hedefimizdir.

Kuruluş yasası gereği, bir bakıma devlet organizasyonu, ama aynı zamanda başka bir açıdan da re’sen ve sosyal-oluşan bir yaşam döngüsüdür VAKIF.Bağımsız çalışmalarıyla sosyal ve ekonomik yaşamın, birleştirici özelliğiyle de eğitimden elde ettiği dinamik gücün büyümesinde yol göstericidir.

Bizim topraklarımız gezilecek bir yer değil, keşfedilecek bir kültür, etkileyici bir yeryüzü hazinesidir. Bizim şehrimiz; sadece bilgi değil, sadece arkeolojik kazı değil, dirilen ve daha da dirilmesi gereken bir ruhun yükseldiği topraklardır.

Bizim şehrimize görsel zenginlik için değil, diri olan bu ruhu hissetmek için gitmek gerekir. İşte biz bu durumu siyasete, toplum sosyolojisine, entelektüel yapılara ve sermaye gruplarına tek tek anlatacağız. İşte biz, bu ruhu, daha da diriltip ve daha da diri tutacağız.

Bizler, şehir olarak bir temelin üzerinde yürüyoruz. Bilindiği üzere devletler, dernekler ve vakıflar bir felsefe üzerinden yükselir. İşte bizim felsefemiz, bizim topraklarımızda doğan, tarihi yapısını Kök Türklerin tarihinden alan, sosyal düzeni sağlamayı ilke edinen, dayanışmayı hedefleyen, Anadolu’da önemli gelişim göstermiş esnaf, çiftçi ve zanaat gibi çalışma kollarının kısaca hayatımızın yaşamsal ilkelerini belirleyen ve tarihe damga vurmuş Türk Devletlerinin köklerine dayanan Ahilik Felsefesidir.

Bugün yaşadığımız toplumun hatta insanlığın temel felsefesi o yıllarda bizim topraklarımızda doğmuştur. Bu doğum gurur verici olduğu gibi, yüklediği sorumluluk açısından bir o kadar da zordur. İşte Vakfımız, felsefesi dünyaya nam salmış bir ilin sorumluluğunu taşımanın bilinciyle; ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği sosyo-ekonomik düzenden oluşan kültürel kodların aktarılmasındaki görevinin de farkındadır. Her biri birbirinden kıymetli ilkelerinin arasında haktan yana kapısını açan, kanaat ve rıza gösteren bir felsefenin doğduğu topraklardır, bizim topraklarımız.

Memleketimizin toprakları, bir yandan hırs kapısını kapatıp haktan yana kapısını açan Ahilik Felsefesinin kültürel kodlarını yazarken, diğer yandan birlikte yol yürüdüğü kadınını da ötekileştirmemiş, BACIYAN-I RUM felsefesinin de doğumunu sağlamıştır.

Dönemi itibariyle köhne bir zihniyeti değiştiren ve bu büyük dünya için Kırşehir’de doğup dünyaya örnek olan bir ilk kadın örgütlenmesidir, BACIYAN-I RUM. Bu vesileyle bir kadın olarak şahsımın bu göreve gelmesinde emeği geçen, yüreği olan, ismini telaffuz edebildiklerimizin yanında isimsiz yüreklere de bir kez daha sonsuz sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Bilinmektedir ki olağanüstü karmaşaların yaşandığı dönemlerde bizim şehrimiz, her zaman Anadolu’da eğitim ve estetiğin taşıyıcısı olmuştur. Döneminin tüm kargaşalarına rağmen gökyüzünü araştırmış, sembollerden estetik bir karşılık oluşturmuş, yedi kıtaya hükmeden bir imparatorluğun düşünsel temellerini atmış ve milyonlarca yıldan ibaret dünya döngüsünün içerisinde, birkaç yüzyıl gibi kısa bir sürede dünyanın gelişmiş uygarlığının felsefesini yazmıştır. İşte bu iddia sadece bizim ilimize mahzar olmuş bizim topraklarımızda yeşermiştir.

Birçok yazar ve düşünür diyor ki; Temeli Kök Türklere dayanan bu sistemin doğurduğu kültürel yaklaşımlar, merkezi batıya yön vermiştir. Yine beş çekirdek ilke ile; toplumsal sorumluluk, hizmette mükemmellik, dürüstlük ve doğruluk ve ortak yaşama ile örnek bir yatay örgütlenme oluşturarak, toplum hareketlerini şekillendiren ve genetik kodlarımızda bu kültürün taşıyıcısı olan bizlerin bizden sonraki nesillere doğru ve güçlü bir şekilde aktarılabilmesi için Vakfımızın çalışmalarını ve bu çalışmalara verilen destekleri son derece önemsiyoruz. Sırası gelmişken şahsımın da başkan yardımcısı olduğu dönemde gerçekleştirilen Türkmen Etkinliği Organizasyonuyla ciddi ekonomik katkı sağlayan, aramızda bulunan Vakıf üyemiz Sayın Şenol AYDIN’a, bugünkü organizasyonumuzun gerçekleşmesinde büyük emek sarf eden ve rahatsızlığı sebebiyle aramızda olamayan sayın Aslan Salman’a ve tabi ki Kaman Lisesi’nin çalışkan çocukları arkadaşlarıma ve özellikle de şube müdürümüz Üçler ÖZTÜRK’ede teşekkür etmek borcumuzdur.

Yine ayrıca bu kültürel birikimi, yaşayan topluma aktararak Vakfımıza başvurmuş öğrencilere burs temin eden değerli insanlara da buradan ayrıca teşekkür ediyoruz. Ve bizlerin Ata topraklarımızdan aldığımız bu değeri yaşatmak için her zaman sizlerin desteğine ve enerjisine ihtiyacımızın olduğu açıktır.Memleketimizin yetişen gençliğine destek vermek, felsefesi Ahilik olan memleketimizin siz değerli insanlarını, yine sizlerin de desteğiyle taşıdığı kültürden aldığı kuvvetle diğer vakıflar arasında en çok burs veren vakıf seviyesine çıkarmak için Vakfımıza davet ediyoruz.

İnanıyoruz ki yaşam bayrağımızı devredeceğimiz nesile destek vermek, katkı sağlamak insanlık görevimizdir.

Ve yine diyoruz ki; bu topraklarda Aşık Paşa, Ahi Evran, Ahmed-i Gül Şehri, Yunus Emre, Caca Bey, Süleyman Türkmani, Şemsi Yastımanlar gibi bir yüzyılın felsefesini yazan insanlar yeşermiştir. Ve yine inanıyoruz ki sonraki yüzyılın felsefesini yazacak olanlar da bu topraklardan ve belki de bu salondan yeşerecektir.

İşte biz bu ruhu gösteren bir sivil toplum kuruluşuyuz.

Ve son olarak diyoruz ki bozkırın tezenesi Neşet Ertaş’tır, İsmail Altunsaray’dır, Çekiç Ali’dir, Bahri Altaş’tır… nice art arda gelenlerdir ve yine diyoruz ki TÜRKİYE’NİN tezenesi de KIRŞEHİR’DİR.

Av. Sevilay ASLAN

Vakıf BAŞKANI