Şehirlerin imârı önce gönüllerde başlar, gümüş bir kerpiçtir o, ruh ile karılır çamuru ve asırlar geçse eskimez, kâdimleşir. Kusura bakmasın kimse, metropollerde sadece ''yaşamak ağrısıdır'' insan.
Büyüklüğün, yüzölçümü ile bir bağı yok, büyüklüğün makamla, koltukla bir yoldaşlığı da yok. Kırşehir'in, bu küçük bu kenarda kıyıda sindirilmiş şehrin, gelen bir tokat vurmuş giden bir tekme bu şehrin, suskun bu şehrin; dili olmuş, eli olmuş, ayağı olmuş, serden geçmiş başı olmuş erleri vardır ki top, gülle sindiremez.
Hakikat, bir çatlak bulup gün yüzüne çıkar; ya Neşet Ertaş olur avaz avaz ya Ahi Evran olur ya Aşık Paşa ya Yunus ya Taptuk...
Onlara ne oluyor ki, didinip duruyorlar üzerini örtmek için zemzem gibi
kaynayıp duran hazinenin. Bir halka ki, kopması kâbil değil. O halkanın içinde gülbenk çeker ruhum!
Kırşehir'in manevi sahiplerinden, çocukluğumdan haya meyal hatırladığım fakat bu gün daha fazla idrakine vardığım; büyüğümüz Ahi Baba'yı andık, onun yaktığı ateşin etrafında toplandık.
Kırşehir sevdalısı, Türkçe konuşmanın güzel örneği, Yunus'un, Ahi Evran'ın, Ahiliğin temsilcisi Mustafa Karagüllü'nün vefatının sene-i devriyesinde ''2. Uluslararası Ahi Baba'yı Anma Sevgi ve Kardeşlik Günü'' programı düzenlendi.
Sevgili ve biricik eşi İsmet Karagüllü, nam-ı diğer Ahi Annemizle tanışma şerefine nail olduk. Sanmayın hanımefendiler sadece İstanbulludur, Ahi Annemiz çokça mütevazi, narin, dünya tatlısı, yaşına rağmen güçlü, mücadeleci ve yiğit bir kadın; onurlu, velud. Aydınlık ruhunun kucağında Ahi Baba'yı anlattı bize, şâd olduk.
Kırşehir Kent Konseyi Şairler Grup Başkanı, benim gönlümün Türkan Şoray'ı. Şiirin, Kırşehir'de atan kalbi, çok kıymetli Zübeyde Gökbulut hocam. Çıktığı ilk gurbette (Kayseri) şiire başlayan güzel kalem, 38 yıldır Kırşehir sizin sayenizde sanat adımlarını atıyor.
Bir közün üstündeki külleri üfleyip ocağı yeniden gürül gürül gürül yakan yüreğiniz baş tacıdır.Kırşehir'in en güzel gelini, tevazu dolu ve şahsına münhasır. Emeğinizin bir karşılığı yok, Allah size sağlıklı, uzuuuun bir ömür versin, sizi başımızdan eksik etmesin.
Titiz bakışları ve olanca diri sesiyle bana şöyle dedi: "Bizler bu manevi değerin sorumluluğu altındayız, bizler hazineyi gün yüzüne çıkarmaya mecburuz ! "Büyükler önden gider der gibi, yaşı kemâlinde ve fakat tığ gibi bir delikanlı !
Biz oturuyorduk, o ayaktaydı ; biz yürüyorduk o koşuyordu.
"Kızım aman ha, her şeye dikkat edelim, misafirlerimiz rahat etsin, asla incinmesin aman kızım, en ufak bir sorun olmasın." diye sık sık uyardı beni. Vallahi, gözleriyle yönetti , istikametlendirdi, gözleriyle evet- hayır dedi...
O cevval bakışına o vakur duruşuna hayran olduğum çok kıymetli büyüğümüz, onurumuz, şerefimiz İbrahim Düğer hocam, kültürel mirasımızı yaşatmak için canla başla çalışanlardan.
Kırşehir, yurt içinden ve yurt dışından şairler ağırladı biz de kültürel mirası soframızda büyük bir gururla misafirleri ağırladık. Konuklarımız burada olmaktan biz de bir daha Kırşehirli olmaktan onur duyduk.
2. Uluslararası Ahi Baba'yı Anma Sevgi ve Kardeşlik Günü programı çerçevesinde düzenlenen etkinliklerde şiir ve sanata dair destekleri misafirperverliği için Kırşehir Vali Yardımcımız sayın İsmail Çetinkaya bey’e, Kırşehir Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu'na, Kırşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğümüze ve İl Kültür Müdürümüz Halil Çalışır Bey'e ve kültür elçiliği yapan İl Kültür Müdür Yardımcımız Eyüp Temur bey'e; Evren İlçe Kaymakamımız sayın Murat Akyüz bey’e, Belediye Başkanı sayın Hüsamettin Ünsal bey’e, ve program boyunca bizlerle olan değerli büyüğümüz Mülkiye Müfettişi sayın Muzaffer Öztürk Bey'e, İl Halk Küütüphanesi, Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi ve Fatımaüz Zehra Kız İmam Hatip Lisesi ve halkımız hep birlikte takdire şayan bir ev sahipliği yaptılar.
Bu gurur ve mutlulukla yazımı burada noktalıyor
Saygılarımla selamlıyorum.