Hayatının elektrikli motosikleti ile sokaklarda pilav satarak idame ettiren, 45 yaşında ki 3 çocuk annesi  Ebru Yılmaz Kent Haber ve Kırşehir Memleket Haber Portalı’na  konuştu.Her gün evine helalinden ekmek götürebilmek için var gücü ile çalışan, Yıldız,  Büyük bir hayat mücadelesi veriyor. Hatta Kendisini, “Yaşam Savaşcısı” olarak niteliyor.“Sokak Lezzeti” tatmak isteyenlerin aradığı tek isim olan Pilavcı Ebru, “Yaşamak, hayatımı sürdürmek ve ayakta kalabilmek için çok ama çok çalışmam gerek” diyerek yola çıkıyor,  cadde sokak dolaşıyor.

 İŞTE PİLAVCI EBRU’NUN GÜNLÜK YAŞAM KAVGASI!

Pilavcı Ebru için yorucu ve uzun bir gün başlıyor. O’nun için hemen her gün yorucu. Yaşamak ve ayakta kalabilmek için çok ama çok çalışmak zorunda. Sabahın erken saatlerinde kalkıyor ve zaman geçirmeden hazırlık yapmaya başlıyor. Öğle olmadan yemeğini yapmak zorunda.

Markete gidiyor, en pahalı ve en kaliteli pirinci seçiyor. En tanınmış firmaların kalite kontrolü yapılmış en sağlıklı ürünlerini seçiyor. Paketi açıp geniş bir tepsi içine boşaltıyor ve defalarca ayıklıyor. Olur ya, pilavın içinden küçük bir taş çıkar, müşterinin dişine takılır, müşteri şikayet eder diye korkuyor. Çok titiz hareket ediyor.

Çok dikkat ediyor. Müşterilerine sunacağı yemeği mutfağında kendi illeri ile pişiriyor. O kaliteli pirinçleri defalarca yıkıyor. Kendince, özel bir pişirme tekniği kullanıyor. Bu sayede, pilavlarının tadına doyum olmuyor. Yıkadığı pirinci 10-15 dakika soğuk su içinde bekletiyor. Ocağın başına geçip tencereye tereyağına koyup eritiyor ve suyu süzülen pirinci tereyağının içine boşaltıyor. Pirinçler pembeleşip şeffaf bir görüntü alana kadar kavuruyor. Ardından sıcak suyu ve tuzunu ekliyor. Kısık ateşte, pirinçler suyunu çekene kadar yaklaşık 15 dakika kadar kaynatıyor.  Biraz dinlendirdikten sonra, büyük tencerelere yerleştiriyor.

 NEFİS LEZZET SOKAĞA ÇIKAYA HAZIR!

Nefis bir pilav pişiyor.  Bazen nohutlu pilavda yapıyor. Üstüne birde nefis bir çoban salatası. Her şey tamam. Şimdi sokağa çıkabilir. Evinin bahçesine park ettiği, özel modifiye edilmiş elektrikli motosikletinin arkalığına yapılmış cam vitrine yerleştiriyor. Cadde sokak dolaşmaya başlıyor.

Çalışmalar üzerine fikir alışverişi yapıldı Çalışmalar üzerine fikir alışverişi yapıldı

“Pilav yiyen. Nefis pilav yemeğim var. Pilavcı geldi, pilavcı..” diyerek seslenmeye başlıyor.

Pilavcı Ebru, Sahabiye ve Serçeönü Mahallesi çevresinde her an karşınıza çıkabilir, O’nu pilav satarken görebilirsiniz.  Elinizi kaldırıp işaret etmeniz yeterli. Hemen yanınıza gelip, “Bir porsiyon ikram edebilirim” diyor.  “Ben ikram edeyim “ dese de, müşterileri hemen cüzdanlarını sarılıp ücretini ödüyorlar. Geç saatlere kadar dolaşıyor, yılmıyor, usanmıyor.

 HER GÜN BİR BAŞKA GÜN

“Sokaklarda her gün bir başka gün” diyen Pilavcı Ebru, “Yaşam mücadelesi bir başka gün yeniden başlıyor. “Bir yiyen, bir daha yiyor. Bir sonraki gün telefon edip sipariş veriyorlar. Benim Pilavlarım çok özel ve kendime özgü. Yaşamak ve ayakta kalabilmek için mücadele ediyorum. Mutluyum. İnsanları tanıdıkça, onlarla sohbet ettikçe çok daha mutlu oluyorum. Pilav satıcılığına başladığım günden bu yana o kadar dostum oldu ki, herkes bana yardım edebilmek için adeta yarışıyor. Emeğimle çalışıyor; alır terimle hayatımı sürdürüyorum. Çok zor ve mücadele dolu bir yaşam ama insanı mutlu eden, insanı yaşama bağlayan bir işin içindeyim. Ve, sonuna kadar çalışacak, pilav satıcısı olarak marka haline geleceğim. Bugün küçük bir bisiklet üzerinde satıyorum, yakında modern ve büyük bir işyerinde insanlara hizmet etmeyi hayal ediyorum. Bu hayallerle gücüme güç katıyorum” diyor.

 ÖNCE YADIRGANDI, SONRA SEVİLDİ

İnsanlar, Pilavcı Ebru’yu motosiklet ile pilav satarken görünce önce çok yadırgamışlar. Ancak, O’nun hayat hikayesini dinleyenler, O’nun en yakın dostu ve müşterileri olmuş. Yiyenler, bir daha yemek için sıraya giriyor.

Ebru Yılmaz, mutlu bir yaşam hayal ederek mücadelesine devam ediyor.

Pilavcı Ebru’yu görürseniz, bir porsiyon da siz sipariş verin, gerçekten nefis bir tat, nefis bir koku. Unutamayacaksanız.

Doyumsuz bu lezzeti hiç unutamayacaksınız.

Muhabir: SEDANUR ASAN