Kredi kartları ve nakit avans çekimleri konusunda Türkiye'de önemli değişiklikler yaşanıyor. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, yılın ikinci çeyreğinde kredi kartlarından yapılan nakit çekimlerde önemli bir düşüş gözlendi. Bu durum, bankalar tarafından öngörülememiş bir değişiklik olarak dikkat çekiyor. Ocak ayında 116,15 milyar lira olan nakit çekimler, Mart ortasında faiz artışlarının etkisiyle 89,33 milyar liraya geriledi. Yılın ikinci çeyreğinde ise nakit çekimler Mayıs ayında 52 milyar lira, Haziran ayında ise 58,5 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu rakamlar, yılın ilk çeyreğine kıyasla nakit çekimlerde %50,11 oranında bir azalma olduğunu gösteriyor. Reel düşüş ise %54 olarak hesaplandı.
Bu azalma, kredi kartlarından yapılan nakit çekimlerde belirgin bir düşüş sağlarken, kredi kartı alışveriş harcamalarında beklenen ivme kaybı gerçekleşmedi. Kredi kartlarında geçerli azami akdi faiz oranı %4,25, temerrüt faiz oranı ise %4,55 olarak belirlendi. Bu durum, alışverişlerde kredi kartlarının tercih edilmesine olanak tanıyor ve kullanıcılar harcamalarını kredi kartlarıyla gerçekleştirmeye devam ediyor. Birçok banka, limit güncelleme taleplerine olumlu yanıt vermemeye başladı. Bankalar, kredi kartı limitini artırmak isteyen müşterilerden gelir belgesi talep etmeye başladı. Bu durum, kredi kartı kullanıcıları arasında çeşitli tepkilere neden oldu. Bankaların bu yeni yaklaşımı, Kırşehir dahil Türkiye'de kredi kartı kullanıcılarının limit artırma taleplerini zorlaştırırken, müşteri memnuniyeti açısından da bazı sorunlar yaratabilir.
Kırşehir'deki kredi kartı kullanıcıları, bankaların yeni politikalarından en çok etkilenen gruplar arasında yer alıyor. Gelir belgesi talebi, limit artırma taleplerinin karşılanmaması gibi etkenler, kullanıcıların finansal esnekliklerini sınırlıyor ve bir dönemin kapandığı algısını güçlendiriyor.
Kırşehir'de yaşayan ve kredi kartı kullanan birçok kişi, bu yeni politikalar karşısında finansal planlamalarını yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı. Bankaların limit artırma konusundaki tutumları, kullanıcıların finansal hareketliliğini kısıtlayarak günlük yaşamlarını doğrudan etkileyebilir.