Kırşehir'deki altın madeni projeleri, şehir merkezine ve çevresindeki köylere yakın mesafede bulunmasıyla dikkat çekiyor. Bu durum, doğal su kaynaklarının ve çevrenin zarar görebileceği endişesini artırıyor. İstanbul Milletvekili ve Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kaya, Meclis Genel Kurulu'na sunduğu soru önergesiyle konuyu yeniden gündeme taşıdı.

472533886 28765435416381025 8279250291255784231 N

Kervansaray Dağları ve Seyfe Gölü Tehlikede

Kırşehir’deki altın madeni projelerinin inşaat sahalarının Kervansaray Dağları ve Seyfe Gölü gibi doğal güzelliklere yakın olması ciddi endişeler yaratıyor. ÇED raporlarına göre, söz konusu madenin saatte 180 m³ su kullanacağı belirtiliyor. Bu suyun bölgedeki kaynaklardan sağlanacağı, mevcut kuraklık koşullarında susuzluğun artmasına neden olacağı ifade ediliyor.

Hayvancılık ve Tarım Olumsuz Etkileniyor

Maden sondaj çalışmaları sırasında çevre köylerin su kaynaklarının yön değiştirdiği ve bu durumun hayvancılığı olumsuz etkilediği basına yansımıştı. Çimeli, Körpınar, Kızılcaköy ve Çuğun köylerinde su yetersizliği, tarım alanlarının zarar görmesiyle birleşerek bölgedeki yaşamı zorlaştırıyor.

Seyfe Gölü ve Doğal Yaşam Korunmalı

Seyfe Gölü, dünyanın en önemli su kuşu bölgelerinden biri olarak biliniyor. Ancak altın madeni projeleri ve sondaj faaliyetleri, gölün doğal yaşamını tehdit ediyor. Gölün tabiat koruma alanının 11 bin hektardan 5 bin 501 hektara düşürüldüğü ve su seviyesindeki azalma gibi sorunların yaşandığı belirtiliyor.

Maden Faaliyetlerine Karşı Çözüm Önerileri

Mustafa Kaya’nın soru önergesinde şu sorulara yanıt aranıyor: Kırşehir’deki maden sahalarının sayısı ve faaliyet durumu, ÇED süreçlerinin yeterliliği, kullanılan kimyasalların denetimi, su kaynaklarına etkileri ve doğanın korunması için alınan önlemler. Ayrıca Seyfe Gölü ve çevresinde yaşanan sorunların çözümü için yeni bir ÇED sürecine ihtiyaç duyulup duyulmadığı vurgulanıyor.

Toplumun ve Çevrenin Yanında Olmak

Kırşehir’deki altın madeni projeleri, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal etkileriyle de gündemde. Bölge halkı ve sivil toplum kuruluşları, projelerin yeniden değerlendirilmesi ve doğa ile uyumlu bir şekilde planlanması gerektiğini savunuyor.

Ünsal, “Kırşehir için var gücümüzle çalışıyoruz” Ünsal, “Kırşehir için var gücümüzle çalışıyoruz”

Halk, Kırşehir'in geleceğini tehdit eden bu projelere karşı birlikte hareket etmeye ve çözüm yolları aramaya devam ediyor.

Doğanın Korunması Gelecek Nesiller İçin Önemli

Kırşehir'deki altın madeni projelerine dair tartışmalar devam ederken, çevresel etkilerin ve sosyal sonuçların dikkatle ele alınması gerektiği ortada. Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir bir yaşam için etkin çözümler üretilmesi, sadece Kırşehir için değil, tüm Türkiye için önemli bir adım olacaktır.

Bu bilgiler ışığında;

1- Kırşehir’de kaç adet ruhsatlı maden sahası vardır? Bu sahaların faaliyet alanları nelerdir? Bu sahaların kaçı aktif olarak işletilmektedir?

2- Kırşehir’in son beş yıllık yağış oranları ve yer altı sularının durumu dikkate alındığında, iklim değişikliğinin de etkileri çerçevesinde önümüzdeki beş yılda bir susuzluk ve kuraklık senaryolarına dair bir çalışmanız var mıdır? Varsa sonuçları nelerdir?

3- Kırşehir’de faaliyette olan altın madenlerinde siyanür ve benzeri zehirli kimyasallar kullanılmakta mıdır? Kullanılmaktaysa bunların denetimi ve yer altı sularına karışmasının engellenmesi için bir çalışmanız mevcut mudur? 

4- Çimeli, Körpınar, Kızılcaköy ve Çuğun Köyleri sahasında yer alan altın madeninin saatte kullanacağı 180 m3 su hangi kaynaktan sağlanacaktır? ÇED raporu bağlamında bu altın madeni yılda kaç ton su kullanacaktır? Kimyasal ayrıştırma yöntemiyle birlikte kullanılacak bu suyun atıkları ne olacaktır?  

5- Bu yoğun su kullanımının Kırşehir’de susuzluk oluşturacağı, atık suların, yer altı sularını kirleteceği ve bir çevre felaketine kapı aralayacağı iddialarına karşı Bakanlığınızın görüşleri nedir? Bu konuda yeni bir ÇED süreci ya da denetim planlamakta mısınız? 

6- Maden sahasının yakınından geçen Kılıçözü Çayı’na herhangi bir kimyasalın karışması durumunda bunun Kızılırmak’a döküleceği ve ne gibi sonuçlar ortaya çıkacağına dair bir çalışmanız olmuş mudur? ÇED sürecinde bu hususlar değerlendirilmiş midir? Değerlendirilmediyse neden değerlendirilmemiştir?

7- 2023 yılında Çimeli, Körpınar, Kızılcaköy ve Çuğun Köyleri sahasında yer alan altın madeninin sondaj çalışmaları sırasında çevre köylerin su temin ettikleri hatlara zarar verdikleri, yer altı su akışının yönünü değiştirdikleri ve bu bağlamda 10 bin civarında hayvanın susuz kaldığı bilinmektedir. Bu konuda Bakanlığınızın bir denetimi ve soruşturması olmuş mudur? Olduysa sonuçları nedir? Sorun giderilmiş midir? Bu yapılan sondajlar ÇED kapsamında mı yapılmıştır? 

8- Boztepe ilçesi Karacaören Köyü mevkiinde bulunan demir ocağı projesinin dünyanın en önemli su kuşu bölgelerinden olan, 187 türe ait 25 binden fazla su kuşunun yaşadığı ve birinci derece doğal sit alanı olan Seyfe Gölü’ne sınır olması bölgedeki doğal yaşamı ve kuş popülasyonunu etkilemeyecek midir? ÇED süreçlerinde buranın özel durumu dikkate alınmış mıdır? 

9- Seyfe Gölü’nün çevresinde 2015 yılından bu yana izin verilenden fazla sondaj yapıldığı, kimyasal maddeler kullanılarak altın ve gümüş arandığı iddiaları doğru mudur? Bu konuda bir soruşturma yürütülmüş müdür? Yürütüldüyse sonuçları ne olmuştur? 

10- Seyfe Gölü’nün tabiat koruma alanının 11 bin hektardan 5 bin 501 hektara düşürülmesinin sebebi nedir? 

11- Seyfe Gölü’nde son beş yılda su seviyesinde bir azalma gerçeklemiş midir? Gerçekleştiyse sebepleri nelerdir?

12- Seyfe Gölü’nde bulunan kuş ve hayvan popülasyonunda son beş yılda bir azalma gerçekleşmiş midir? Gerçekleştiyse gerekçeleri nelerdir?

13- Seyfe Gölü’ndeki doğal yapıyı ve doğal yaşamı korumak için ne gibi çalışmalar yürütmektesiniz?

14- Mucur ilçe merkezine ve Seyfe Gölü’ne yakın mesafede bulunan Dağçiftliği Köyü madenindeki sondaj çalışmaları için ÇED istisnası tanındığı doğru mudur? Doğru ise bunun sebebi nedir? ÇED istisnası kapsamında yaşanacak bir doğal felaketin sorumlusu kim olacaktır? Konuyla alakalı bir soruşturma açmayı düşünmekte misiniz?

15- Saha ruhsatı Merkez Çayağzı Köyü üzerinden adlandırılan ve Bozçal Dağı üzerinde bulunan Altın Ocağı projesinin gerek bulunduğu arazinin toprak yapısı gerekse de su kaynakları yakınlığı sebebiyle büyük riskler barındırdığı düşünülmektedir. Madende yapılacak sondaj çalışmalarının doğal su depolarını bozacağı, su akış yönlerini değiştireceği ve ciddi su kesintilerine yol açacağına dair değerlendirmeler mevcuttur. Bu hususta Bakanlığınızın görüşü nedir?

16- Bakanlığınızın yapmış olduğu bir denetim veya yeni bir ÇED süreci olmuş mudur? Olduysa sonuçları nelerdir? Yaşanacak doğal sorunların engellenmesi için ne gibi tedbirler alınmaktadır?

17- Genel olarak Kırşehir çevresinde yoğunlaşan altın madenlerinin şehirde susuzluk yaratacağı, hayvancılığı ve tarımı etkileyeceği aynı zamanda Seyfe Gölü gibi tabiat varlıklarını ve doğal yaşamı bozacağı görüşlerine Bakanlığınızın yaklaşımı nedir? Bölgede yeni bir ÇED süreci yapılacak mıdır?  

18- Başlamayan projeleri yeniden değerlendirmek ve yeni ÇED onayları verilmemesi gibi yaklaşımınız olacak mıdır?

Muhabir: ZELİHA KARAYEL