Bugün saat 12:30'da, Kırşehir Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Gökhan Başer ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Genel Sağlık-İş, Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası üyeleri, "Eziyet Yönetmeliği"ne karşı bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamada, sağlık çalışanlarının mesleki hakları ve halkın sağlık hizmetlerine erişimi konusunda ciddi endişeler dile getirildi.
Dr. Gökhan Başer: “Eziyet Yönetmelikleri Değil Sağlığa Bakan İstiyoruz!”
Basın açıklamasında Dr. Gökhan Başer, sağlık sistemindeki mevcut düzenlemelerin hiçbir şekilde kalıcı çözüm sunmadığını belirtti. Başer, yapılan değişikliklerin yalnızca sağlık çalışanlarının iş yükünü artırdığını ve halkın tedaviye ulaşmasını zorlaştırdığını ifade etti. "Yapılan düzenlemeler, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının haklarını daha da erozyona uğratırken, halkın sağlık hakkına da ciddi şekilde engel olmaktadır," dedi.
Hekimler ve Sağlık Emekçileri İş Bırakma Eylemine Hazırlanıyor
Başer, sağlık çalışanlarının taleplerinin karşılanmaması durumunda, 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde beş günlük iş bırakma eylemi yapılacağını duyurdu. Eylemin, sağlık emekçilerinin haklarını savunmanın yanı sıra, halkın sağlık hakkını koruma amacı taşıdığını vurguladı. "Bu eylemler sadece biz sağlık çalışanları için değil, halkımız için de önemli bir adım olacaktır," diye ekledi.
Yönetmelik Değişikliklerinin Sağlık Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Aile Hekimleri Derneği'nin basın açıklamasında; "Değerli basın mensupları, kıymetli mesai arkadaşlarım ve saygıdeğer hemşehrilerimiz. Yapılan düzenlemelerin hiçbiri halk ve hizmet sunan emekçiler açısından kalıcı çözüm getirmiyor, tam tersine iş yükümüzü artırıyor, halkın tedaviye ulaşmasını zorlaştırıyor ve yeni sorunlar doğuruyor. Resmi Gazetede Ekim ayında yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştireceğini hemen her kademeden bakanlık yetkililerine iletmiş ve taleplerimizi kamuoyuna açıklamıştık. Kasım ayının ilk haftasında bu yönetmelik geri çekilinceye kadar uyarı niteliği taşıyan üç günlük iş bırakma eylemini gerçekleştirmiştik. Taleplerimiz yerine getirilmediği ve çözüme yönelik kararlar alınmadığı takdirde alanda örgütlü “sağlık emek-meslek örgütleri” ile birlikte 2-3-4-5-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 günlük iş bırakma kararını da kamuoyuna duyurmuştuk. Bizler 1. basamakta her gün emek veren hekimler, sağlık çalışanları ve onların örgütleri olarak halkın sağlık hakkına erişimini engelleyen, hekimlerin mesleki özerkliğini yok eden ve sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldıran bu yönetmeliğin geri çekilmesini beklerken, Meclis'e gelen yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır. Hasta eğer daha az katkı payı ödemek istiyorsa 2. ve 3. Basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gitmesi gerekecektir. Ancak Eziyet Yönetmeliği 2. 3. Basamağa yaptığı sevklerden dolayı aile hekimini, gelirini keserek cezalandırmaktadır.
Bu durumda sevk isteyen hasta ile hekimler yine karşı karşıya gelecektir. Sağlık Bakanlığı bizim de talep ettiğimiz sevk zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirerek, hekimlerin kazancı üzerinden kurmaya çalışmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Yayınlanan ucube yönetmelik ile iş garantimiz elimizden alınmış, iş yükümüz artırılmış mesai saatleri harici hekimler izlem yapmaya zorlanmış, hekimlere ilaç yazmaması için baskı kurulmuş, 33 saat aralıksız çalışmak zorunda bırakılmış, memnuniyet anketi ile hekimlik onuru ayaklar altına alınmıştır. Bu yönetmelik nedeni ile daha şimdiden ilimizde 1 hekim ve 7 ebe-hemşire istifa etmiş, 3 hekim tayin ile yer değiştirmiş ve çok sayıda hekim, ebe ve hemşire istifa düşünmektedir. Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltemezsiniz. Alanın öznesi olan bizlerin, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin örgütlerinin yapılan değişikliklere yönelik görüşlerimizi ve önerilerimizi dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz. Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için aşağıdaki taleplerimizin hayata geçirilmesini bekliyoruz.
- 30 Ekim tarihli resmi Gazete'de yayımlanan Aile hekimleri sözleşme ve ödeme yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik geri çekilmeli, STK'lar ile birlikte yeniden yönetmelik değişikliği yapılmalıdır.
- Sözleşme yenileme kriterleri kaldırılmalı iş garantimiz güvence altına alınmalıdır.
- Memnuniyet anketi kaldırılmalı, hekimliğimizi puanlama hadsizliğinden vazgeçilmelidir.
- Reçete yazmamız ve hastalarımızı tedavi etmemiz üzerindeki baskı kaldırılmalıdır.
- Aile hekimi, ebe ve hemşirelere acil nöbeti tutturmak, 33 saat aralıksız çalıştırmak tamamen yönetmelikten çıkarılmalı ve bizlerinde insan olduğu unutulmamalı ayda en az 256 saat çalıştırmaktan vazgeçilmelidir.
- Son 6 ayda gelmeyen hastaları arama dayatması kaldırılmalıdır.
- Kronik hastalık izlemleri sadeleştirilmeli ve her Asm'ye tıbbi sekreter atanarak veri girişi onlar tarafından yapılmalıdır.
- İş yükümüz azaltılmalı, raporlar ve raporlu ilaçların reçetelenmesi aile hekimlerinden alınmalı, Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
- Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.
- Çeşitli katsayı oyunları ile bizlerin gelirine göz dikmekten vazgeçilmelidir, aksi takdirde üniversite içerisinde ki ASM'lerde çalışacak hekim, ebe-hemşire bulunamayacaktır.
- Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır. Her ASM'ye bir güvenlik görevlisi atanmalıdır.
Bizler halkın sağlık hakkını, mesleki özerkliğimizi, mesleğimizin onurunu, ekonomik ve özlük haklarımızı savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha kararlılıkla vurguluyoruz. Bu taleplerimizin hayata geçmesi için 2-6 Aralık 2024 tarihleri arasında yapacağımız eylemler daha da önemli hale gelmektedir. Bu eylemlerimiz sadece sağlık emekçileri için değildir. Bizler meslek onurumuza sahip çıkarken, bilimsellikten uzak uygulamalara karşı dururken halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz. Bu nedenle de bir hak olan sağlık için cebinden daha fazla para ödemek istemeyen, nitelikli sağlık hizmeti almak isteyen halkımızın da desteğini bekliyoruz. "
Son olarak, Dr. Başer, halkı da bu mücadelede destek olmaya çağırarak, "Halkımızın da desteğiyle, nitelikli sağlık hizmetlerine ulaşma hakkını savunmaya devam edeceğiz. 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde, sağlık hakkını savunmak için alanlarda olacağız. Sağlık emekçilerine ve halkımıza yönelik zulme son verilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz, bu haklı taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz." dedi.