Yaşadığımız Anadolu topraklarında birçok depremlere şahit olmaktayız.
Olmaya devam ediyoruz.
Coğrafi olarak deprem bölgesinde yaşadığımızı unutuyoruz.
Bunun içinde yer sallandığında ya kader diyoruz, ya da alın yazısı deyip sıyrılıyoruz.
Türk halkı olarak olumsuz işlerinin faturasını Allah’a havale etmeyi iyi örenmiş.
Allah’ın yasak kıldığı her haramı işleyip, sonrada kader deyip hırsızları aklıyoruz.
Bütün suçlarımıza da Allah’ı ortak ediyoruz.
Yanlışlıkları da yapmaya devam ediyoruz.
Hiçbir zaman ders almıyoruz.
Çünkü çok çabuk unutan bir toplumuz.
Bakın bu depremi de unutacağız.
Üç beş Müteahhit günah keçisi olacak.
Bu ülkede Müteahhitler zurnanın son deliği bunu neden bilmiyoruz.
Suçu sadece yürütenlere çıkarıyoruz.
Ülkede yaşayan halk olarak çok mu ahlaklıyız.
Biz neysek bizleri yönetenlerde aynı değil mi?
Merkezi Kahramanmaraş olan ve on ilimizi kapsayan yıkıcı deprem sonrasında bütün gözler, uzmanların sürekli dikkat çektiği olası depremine çevrilmiş vaziyette.
Halkı panik havasına sokan sözde bilim adamları yeniden sahnedeler.
Yok, şu gün olacak yok buğun olacak yorumlarla gündem oluşturmaktalar.
Deprem bizim topraklarımızda hep olmuş olacakta.
Deprem gerçeğini bir kez daha ve çok acı kayıplarla hafızalarımıza kazımış olduk.
Yöneticiler olarak ders çıkardık mı bu önemli.
Büyük felakete maruz kalan on ilimizde kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken her an kapımızı çalması muhtemel başka bir depremin korkusu sardı bütün Türkiye'yi.
Yaşadığımız ilimiz Kırşehir deprem kuşağı değilmiş falan bunları bir kenar bırakın.
Peki, sormak istiyorum; Kırşehir yaşanması muhtemel böylesine büyük bir felakete hazır mı?
Kırşehir siyaseti ve yerel yönetimler, Maraş depremiyle birlikte ortaya çıkan çok korkunç manzaraya bakıp depremi öncelikli olarak gündemlerine almayı düşünüyorlar mı acaba?
Kırşehir yapıları gerçekleşecek bir depreme karşı dayanma gücü ne kadardır?
"Cennetten bir köşe" diye satılan yeni binaların bile yerle bir olduğu gerçeği ortadayken bırakın eski binaları, yeni binaların bile ne kadar güvenli olduğu herkesin kafasında soru işareti.
Depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz ama bir gün olacağı kesin.
Bir başka kesin olan şey ise Kırşehir’de binaların olası bir depreme karşı yeterli dirençleri belli mi?
Şartların ve zamanın bu kadar aleyhimize işlediği bir durumda kim evinde huzurla uyuyabilir ki?
Bu işin şakası yok.
Deprem konusu, yerel yönetimler başta olmak üzere Kırşehir siyasetinin en öncelikli konusu olmak zorunda.
Bugünden başlayarak ne kadar çabuk ve çok tedbir alınırsa o kadar az hasar ve can kaybı olacağı ortada değil mi?
Birkaç gün sonra unutmaya alınacaktır bundan eminim.