Şafat: Alın, yüzün ön kısmı
Şahbaz: Tez canlı, çabuk
Şahman: İri ve sert taneli buğdağ çeşidi
Şak: Parça
Şakalak: Gürsesli- yakışıklı- gösterişli
Şakalamak: Meyveler için parçalara bölmek
Şaklı: Bölünmüş, parçalanmış
Şal: Kuşak
Şalak: Olgunlaşmamış kavun. Kelek - Karpuz
Şalvar: Don
Şamar: Açık elle vurulan tokat, şaplak
Şapalak: Alkış
Şaplak: Tokat, şamar
Şarlağan: Çağlayan, şelale, suyun yüksekten akışı
Şatafatlı: Gösterişli
Şeaar: Şehir
Şebit: Yufka ekmeğinin biraz kalını - bazlama
Şeddat: Tip, biçim, şekil
Şeddeli: Havalı tip, şaşkın kimse
Şeksiz: Hesapsız, uygunsuz
Şelek: Sırta vurulan/taşınan yük
Şeltek: Çobanın yardımcısı –çeltek de denir
Şemik: Ayağın iki yanındaki kemik
Şemşamer: Ayçiçeği
Şer: Kötülük
Şerbetli: Marazlara/Kötülüklere karşı dayanıklı/ avsınlı
Şevşiri: Çapı kayık, çarpık, şaşırtmalı düz olmayan eğri
büğrü çarpaşık
Şıbırga: Ağacın yaş dalı
Şıllık: Arsız-utanmaz kadına denir
Şıltak: Yaygana, bağırma
Şınşırılmak: Yüz üstü fena düşmek
Şıpkı: Ağaçların genç sürgünü
Şırana: Üzüm sıkma havuzu
Şıvgı: İnce fidan dalları
Şıvgın: Rüzgârla kuvvetli yağan yağmur
Şifemek: Kuşlamak birini bir şeye teşvik etmek
Şikarlanma: Nazlanma
Şimartmak: Kişileri fazla yüz vermek
Şimşir: Parlak, sert olan nesne- düzgün- kaygan
Şiplemek: Koğ vermek, dedikodu
Şirahane: Pekmez yapmak için üzüm suyunun çıkarıldığı
küçük havuz
Şirazeden çıkmak: Aşırı öfkelenme
Şirpeden: hemen hızlıca
Şişek: İki yaşında erkek koyun
Şişmek: Gururlanmak, kibirlenmek, şımarmak
Şitil: Fidan, ağaç ve sebze fidesi
Şivemek: Teşvik etmek, kuşlamak, ikna etmek
Şoorda: Azıcık biraz ileride
Şor: Hal diliyle konuşma
Şorlop: Yoğurtlu, sarımsaklı yumurta yemeği
Şum (şom): Uğursuz
Şuncaaaz: Azıcık, bir anlık