KIRŞEHİR AĞZI KELİMELER VE SÖZLÜK -17 

L (y)âdigar: Armağan, hediye, sevdiği birinden kalan nesne

Labit: Mutlaka, her zaman

Lağım: Kanalizasyon çukuru

Lağlek: Leylek

Lal olmak: Susmak, suskun kalmak

Lâlanmak: Alay etmek

Lalık: Tembel

Lan-ulan-lo-lâ: Erkeklerde karşısındakine seslenme, çağırması (argo)

Lapa: Ekmek gevişi

Laplak: Ateş küreği

Larkımış: Gevşemiş- sarkmış

Leen: Tepsi

Lenger: Büyük bakır kap

Lerden: Bazıları

Lığırt olmuş: Ezilmiş, erimiş

Libas: Elbise

Lip diye: Tamamen – çabucak

Loda: Saman yığını

Lom atmak: Lafı bol keseden sallamak, ya da palavra atma,

konuşma

Longur-löngür: Şişman, ağırkanlı

Lüle/lülle: Çeşmenin su akan kısmı

-M-

Maarsık: Kara, kuru, çirkin

Mabe(i)yin: Antre, girişteki oda –iki oda aralığı

Mablak: Ateş kürağı

Maccalı: Hastalıklı. Sevimsiz kişi.

Maçça: Ur, tümör

Mağarsem: Meğersem. Öyle ki

Mağset: Hal böyle iken, mademki

Makam: Çeşit

Makat: Tahtadan yapılan sedir, takta somya

Mal: İnek, camuz büyük baş hayvan

Malama: Ayıplama

Malamat: Rezillik

Malihülle: Hayal kurmak

Mandal: Kapı sürgüsü

Mantı: Bıçağın demir sırtı

Maplak: Ateş küreği

Mapus: Hapis

Marat: Sus, bat

Marimse: Meğerse

Marot: Azar cümlesi

Martıval: Palavra

Martlak: Samimi davranmak

Masaret: Vucuttaki eski yara izi

Masimek: Önemsemek

Masimemek: Önem vermemek-umursamamak

Masmas: Düztaban ayak.

Mastır: İçten pazarlıklı, kendini gizleyen

Maşlak: Yünden dokunmuş palto

Maşrafa: Su içilen saplı çinko veya saç bardak

Mavgunat: Remork. Traktör kasası

Mavşalmak: Şımarmak, alaylı gülümsemek.

Mavu: Mavi

Maya: Dişi eşek

Mayasız: Terbiyesiz, ahlakı bozuk

Mayıs: Katı hayvan pisliği

Mayış: Maaş

Mayışmak: Gevşemek, kendinden geçmek

Maykarlanma: Şımarma, gevşeme

Mazarat: Yaramaz olan, yaramazlık yapan

Mekit: Belki

Mektep: Okul

Melefe: Yatak, yorgan yüzü

Menevşe: Menekşe

Meram: İçinde bulunulan hal, durum

Meres: Miras

Meret: İşe yaramaz, kötü

Mero: Bağ bahçe sulamak için suyu sıraya koyan kişi

Mertek: Taşıyıcı kalın ağaç direk.

Mertlemek: Zıplamamak

Meses: Ucu sivri uzun deynek. İmbal.

Meşakkat: Sıkıntı çile

Met(s)el: Masal

Meymenet: Yakışık, biçim, şekil, görünüş

Mıh: Çivi

Mıșırık: Karışık, sonucu belli olmayan

Mılcımış: Çürümeye başlamış

Mındar: Pis, haram

Mıraz: Hayırlı iş

Mırık: Sulu toprak

Mısmıl: Temiz, helal

Mıst: Geveze

Mıtlak: Mutfak, evlik

Mıymıntı: Kendini beğenmiş, beceriksiz, iş görmez

Mil: Çorap örme aleti

Minder: Yünden yapılmış yer oturağı

Mintan: Gömlek

Mirtlemek: Hareketlenmek, kıpırdamak

Mitil: Yorgan içindeki bez

Miyancı: Tavsiye etmek, münasip görmek

Modalanmak: Kibirlenmek, gırışmak, kendini beğenme

Motor: Traktör

Muallim: Öğretmen

Mucuk: Küçük siyah sivrisinek

Mudara: Tenezzül etme

Muğlâk: Sağlam olmayan eğreti

Muhannet: El kapısı

Muhuk olmak: Merak ettiği şeyi öğrenmek isteği

Mukaid olmak: Sahip olmak, korumak

Mullaağam: Gelinin eşinin erkek kardeşine hitap şekli

Mumucuk: Saklanmaç oyunu

Muşamba: Naylon

Muşambak: Kapı eşiği, küçük pencere

Muştah: Müjdeci

Muti: Emrine amade

Mürtü: Güzel, güzel yüzlü

Müstağmel: Kullanılmış, ikinci el, yeni olmayan

Müzevir: Laf taşıyan.

Müzümsüz: Luzumsuz, ukala

-N-

N’apıyon: Ne yapıyorsun?

Na’has: Hayrola, nasıl oldu.

Naatlak: Ne kadar

Nabacağın: Ne yapacaksın?

Nahas: Nasıl oldu, nerden esti

Nahır: Sığır sürüsü

Nal: Hayvanların ayagına çakılan koruyucu demir parçası

Nalin: Takunya

Nalları dikmek: Argoda ölmek

Namazlağ: Seccade

Name: Naz, üçkâğıtçılık

Namıs: Nâmus

Namlı: Saman yığını

Navrak: Asık surat-çehre-çirkin, sima, yüz şekli

Nazikleşmek: İncelmek, kibarlaşmak

Ne’ediyon: Ne yapıyorsun, nasılsın?

Neçe: Nice

Nehas: Nasıl oldu, nerden esti

Nemaarek: Neme gerek

Netameli: şüpheliFormun Altı

Nevale: Hazın damına, kiler konan kışın yenen yiyeceklerin

tümü

Nidicen: Ne yapacaksın

Nidiyon: Ne yapıyon

Nifir: Surat, yüz, çehre

Nifirsiz: Navraksız, yüzü çirkin, suratsız, aşgarsız Formun

Altı

Nirde: Nerede?

Nişeal: Ne şekilde nasıl

No(k)san: Eksik-Aklı kıt

No’ldu: Ne oldu?

Nodulla: Sopayla vur

Nöörüyön: Ne yapıyorsun?

Nöreciğin? : Ne yapacaksın? Ne işin var?

Nuzul inme: Felç olma

Nüculdu: Ne oldu? Nereye gitti?