KIRŞEHİR

Her gün bir yerlerine kazma vurulan , suları bazen kesilen , her gün şantiye olan şehirdir ..

 

Akrablarınızla beraberken yürürken " nörüyon " sorusuna maruz kalınan , düğünlerde " biter Kırşehir ' in gülleri biteri " oynamaktır , küfül küfül rüzgarın esmesidir ..

 

" Bizim eşşeğe bin gittir " ..

 

Ellaaamdır ...

 

Neşet Ertaş gibi bir halk ozanına sahip olmaktır ..

 

Yangından , ilk evdeki pekmezi kurtarmaktır.

 

Kaman ' ı , Mucur ' u , Çiçekdağı ' nı ,

Kındam , Dinekbağı , hem Özbağ ' ını ,

Köylü , kentli , hastasını , sağını ,

Görüp bir muhabbet kurmak istiyom ...

 

Diyebildiğin bi şehirdir ..

 

12 eylül öncesi , sol gruplar arasında “ devrim kırdan mı başlamalı şehirden mi ” tartışmaları hararetli bir şekilde sürerken , İsmail Gülgeç ’ in arayı bulmak için devrimin direk başlamasını önerdiği şehirdir ..

 

Hayata gözlerini açtığın , insanlarının ayrı bir sıcak kanlı olduğu , gördüğün her eşine dostuna " nörüyon " demekten zevk aldığın , akrabalarla rakı sofrasında ince çalgı eşliğinde Neşet Ertaş türküleri söylediğin ,  bu ülkede doğabileceğiniz en güzel şehirdir..

 

Yaşarken sıkıldığın , " ulan şurdan bi gideyim başka bişey istemiycem " dediğin , gidince de " tavuk dönerini bile özledim la " dediğin şehirdir ...

 

Ankara ' dan gelirken Özbağı ' na yaklaşırsın burnuna Selafor ' dan  gelen yeşilin kokusu ve hafiften esen yeli içine çektiğin şehirdir ...

            

Elin gavuru tuvalet bilmezken , Cacabey Camisinin ortasındaki havuza düşen ay ve yıldız görüntüsünden gökyüzünü incelediğimiz , bilimin şehridir ..

 

Cacabey caminin köşesindeki göğe bakan ateşlenmiş roket figürü adeta biz bu işi yıllar önce yapıyorduk diyen şehirdir...

 

Esnaflığın kurucusu Ahi Evran Hazretlerinin şehridir , her yıl esnaf bayramı düzenleyip Cumhurbaşkanı ve devlet erkanının katıldığı , ama esnafının değil de memurunun esnaf bayramına katıldığı şehirdir ...

 

İki saatte görülecek her yerini görebileceğin küçük ama şirin Kırşehir ' dir ..

 

Sanayi bakımından az gelişmiş iller arasında olmasına rağmen Türkiye ' nin en zengin illerinden biridir ..

 

İnsanlarının para harcayacak yer bulamadığı için hafta sonları çevre illere kaçtığı şehirdir ...

 

Her boş yere park yapılan ama bir Aqua parkı olmayan insanların deniz hasretini Savcılı Göleti'nin sahilinde gideren şehirdir...

 

Kaman ceviziyle ünlü , adına festival yapılan ama bir türlü cevizini soğuktan koruyamayan cevizsiz kalıp Çin cevizine muhtaç kalan şehirdir...

 

Bünyesinde tahmin edemeyeceğiniz kadar çok bürokrat , diplomat , subay , iş adamı ve düşünür - yazar çıkarmış , bir türlü trene kavuşamamış , devlet yatırımlarından nasibini alamamış , üvey evlat muamelesi görmüş ilginç ve küçük bir şehirdir ..

 

Uzağında olunca burnunda tüten , kendini bağlarinda ki ceviz ve kavak ağaçlarının altına bıraktığın , Ağustos sıcağında o ağaçların gölgesinde deliksiz bir öğlen uykusu çeksem radyodan hafifce Neşet , Çekiç Ali çalsa , sonra uyanıp acıksam , derede soğumuş buz gibi karpuz , çömlek peyniri ve yufka ekmek ile dürüm yapıp karnımı doyursam derdi tasayı, Dünyayı unutsam diyebileceğin şehirdir ...

 

Mutlu ve huzurlu bir şehrin anahtarıdır.

 

Türkmen ' in, Kürdün , Türkün barış içinde huzurla yaşadığı , barışın şehridir..

 

Kürkçü dükkanı gibidir döner dolaşır yine bu şehre gelirsin , parkları , çay ocakları, yetim Ercan ' ı , bi milyon ver la diyen Gazisi , bir zamanlar kızdırılınca gözü dönen rahmetli Tuncay ' ına sahip şehirdir ...

 

Ölmez, sağ olursam bu yaz inşallah

Sılayı bir daha görmek istiyom

Kırşehir ' e varsam ya aşam , zabah

Topraklara yüzüm sürmek istiyom ...

 

Deyip diyebileceğin şehirdir ..

 

Gariptir , sahipsizdir , kimsesizdir …