Bir zamanlar diye başlar aslında bütün masallar , ama benim masalım , benim hikayemin hiçbir zaman bir zamanları olmadı ...
Dalgın dalgın bakıyordum ıslak kaldırım taşlarına , yağmur yeni kesilmiş cadde birkaç saat önceki hareketliliğine dönmüştü ...
Bundan yıllar önce köyümde 7 erkek kardeşin 1 kız kardeşiydim ...
Rahmetli annem sabah namazı ile hayata başlar , inekleri sağar , günlük sabah ekmeğini hazırlar bizleri uyandırırdı ...
Abilerim okula giderken bende annemle işe güce bakardım ...
Kız çocukları okumaz yaşı gelince evlendirilirdi bizim buralarda ...
Birgün köyümüze sağlık taramasına geldi doktorlar , muhtar ve köyümüzün öğretmeni ile tek tek evleri gezip sağlık taraması yaptılar ..
Sıra bizim eve gelmişti , öğretmenimin gözü bir ara bana takıldı , " seni okulda göremiyorum neden acaba ? " diye bana hayatımı değiştirecek o soruyu sordu ..
Bir şekilde babamı ikna edip benim okula başlamama vesile oldu öğretmenim ...
Okulumuz köyün biraz dışarısında idi , karlar hiç eksik olmazdı kışın bembeyaz esaret , sobalarımızda yanan tezeklere eşlik ederdi , içimiz bir nebzede olsa ısınırdı ..
Bahar yeni gelmeye başlamıştı , nedense o gün okula giderken bembeyaz yeni erimeye başlamış karların arasından fışkıran çiçeklerden öğretmenime götürmek istedim ..
Okula gidince heyecanla çiçeği öğretmenime uzattım , gözlerimin içerisine bakarak çiçeği elimden aldı ...
Sınıfta herkes yerine oturunca , öğretmenim getirdiğim çiçeği havaya kaldırarak " bu çiçeğin hikayesini kim biliyor çocuklar " dedi ...
Sınıfta herkes sessiz , yalnız Ahmet yine hareketli ve " öğretmenim çiçeğindemi hikayesi olur Allah aşkına ya " deyince sınıfta kıkırdanma sesleri başladı ...
Öğretmenimiz bizi eliyle susturdu ve dinleyin bakalım diyerek anlatmaya başladı ;
Yıllar önce birbirini çok seven ve diğer tüm çiçeklerden kıskanan 2 çiçek varmış ,
bunlar güzelliğiyle dillere destan olan kardelen çiçekleriymiş.
Çiçeklerden erkek olanı ; tüm çiçeklerin açtığı mevsimlerde açmayıp karlar arasında açan , tüm kırda tek kalan çiçek olmayı düşlemiş.
Sevdiği kardelen çiçeğine de bu düşünden bahsetmiş , hiçbir çiçeğin açmaya cesaret edemeyeceği kış gününde açmak için birbirlerine söz vermişler.
Güzel bahar geçmiş , yaz sıcakları kendini kışa bırakmış.
Erkek kardelen karlar arasından toprağı delerek sevdiğine kavuşmak için açmış.
Fakat sevdiği kardelen henüz ortaya çıkmamış.
Sevdiğini göremeyen erkek kardelen, karların arasından çıktıktan sonra soğuğa dayanamamış ve düşmüş.
Verdiği sözü tutan çiçek bu yüzden kardelen adıyla anılmaya başlanmış.
Sevgilisini yarı yolda bırakan çiçeğe ise hercai denilmiş.
Öyle güzel anlatmıştıki öğretmenim , ders bitmişti yol boyunca eve giderken kardelenlere baktım ve ne pahasına olursa olsun okuyup , üzerimdeki ağır baskıyı kıracaktım tıpkı öğretmenim gibi idealist bir öğretmen olacaktım ...
Karlar üzerine açan kardelen olacaktım ..
Üzerimde çok emeği olan öğretmenimin yardımı ile okumuş ve üniversite sınavına girmiştim ..
Nihayet beklediğimiz sonuç gelmişti , üniversiteyi öğretmen olarak kazanmıştım , öğretmenim babamdan zar zor izin alarak beni yatılı ve burslu olarak üniversiyete kayıt ettirmeyi başarmıştı ..
Yüce Allah rahmet eylesin üzerimde emeği çok olan öğretmenim sayesinde bende bir öğretmen olmuş ve o yeni eriyen karlar üzerinde açan kardelenler gibi , üzerimdeki ağırlığı , baskıyı kırmış yeni kardelenler yetiştirmiştim ...
Emekli olmuş ve halen çalışan bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarım ...
Öğretmenliği uğruna Şehid olmuş ve vefat etmiş bütün öğretmenlerimizinde mekanları Cennet olsun ...