Türk kahvesi bir kültürdür... Neden diyecek olursanız hızla içip gideyim kahvesi değildir araya sıkıştırılamaz. Yorgunluğa, 40 yıllık hatıra, muhabbete, film izlerken, derde tasaya her türlü hikayeye barınır... 'Hadi gel bir kahve içelim' kısmı aslında koskoca bir hikayedir. Bu kültür Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze kadar gelmiş bir yadigardır.
Türk kahvesi, daha çok Türk kültüründe önemli yere sahip bilinen en eski kahve hazırlama ve pişirme metotlarındandır. Kendine has tadı, köpüğü, kokusu, sunuluş biçimiyle özgün bir kimliği ve geleneği vardır. Telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür. Kahve içip bittikten sonra falı kapatılır ve o kahve süreside bitmemiş olur. Taze kokusu zaten insanı alıp götürür...
Kırşehir de kahve ise Şahin Baharatçılıktan sorulmakta... Sahibi Asuman Kımçak her gün bu kahveyi yeniden hazırlıyor... Ve tazecik çekilmiş kahveler Kırşehirlilerle buluşuyor. Kımçak Türk kahvesi ile ilgili: '' Kahvemiz kahvenin anavatanı Brezilyadan gelmekte. Bu kavrulmamış çekirdekleri biz makinemizde kavuruyoruz. Bu makinenin belirli bir derecesi var 180 derecede kavurmaktayız genellikle. Kavrulduktan sonra toz haline getirmek için tekrar bir işlemden geçiriyoruz ve kahvemiz hazır hale getiriyor.'' dedi. Gelen alıcılara taze bir şekilde Türk kahvesi satışını yapan Kımçak Kırşehir de bu kahvenin belirli bir alıcısı olduğunu belirtti.